Konuların anlaşılması için yazıların kronolojik sıraya göre okunması önerilir.

22 Aralık 2015 Salı

Paganizm/Orijinal Satanizm: Tanrılar, Reenkarnasyon ve Ölüm Sonrası Yaşam


Satanizm, Satan/Şeytan/EA'nın en başından beri, insanlar için istediği Tanrısallığa giden bir yoldur.

Gerçeklerden ve doğadan sapmazsanız, gereksiz kişisel gelişim kitaplarıyla ya da Yeni Çağcıların/tasavvufçuların uydurma ruhçu öğretileriyle ve bunlarla gelen düşman varlıkların saldırılarıyla uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Satanizmde kendi hayatınızı kendiniz yönetmeyi öğrenirsiniz, istediklerinizi kendiniz elde edersiniz, ve bunu kimseye kölelik yapmadan, doğanın düzenine uygun bir biçimde sağlarsınız.
Satan ve Tanrılar  bir yanlışlık yaptığınız zaman size bunu bildirirler, yoldan çıkmanızı önlerler. Yeri geldiğinde ekstra bilgi de vererek, herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olduğu anda yanınızda olarak gittiğiniz yolda hızlanmanızı sağlarlar. Evrenin en güçlü varlığı olan Lucifer/Satan/EA'nın ve diğer Tanrıların da sizi önemsediğini, size inandığını gördükçe, sizin de kendinize olan inancınız artar. Bilgilendikçe tarih boyunca yapılan haksızlıkları fark edip, adaletin sağlanması için savaşmanız gerektiğini anlarsınız, zira doğanın düzeni budur. Özellikle savaşmaya karar verdiğiniz anda düşmanın vizyon ve düşünce saldırıları artar (bu saldırılar bazen inisiye öncesinde bile olabilir), ancak Satan/Lucifer sizi insiyede kabul ettikten sonra sizi her zaman koruyup kollayacak olan bir Gardiyan Demon/Demoness'iniz olur.
Gardiyan Tanrılar/Tanrıçalar bizi kendileri seçerler.        

Satanizm, körü körüne bir "inanç" değildir. Her şeyden önce dini kaynaklarda bulunmayan doğru bilgiye, Satan'ı ve diğer Pagan Tanrılarını bireysel olarak tanımaya dayanır. Tanrılar iletişim için genellikle astral projeksiyon yöntemini kullanırlar, fiziksel bedenleri de bulunmaktadır.

İnsiye/dedikasyon daha fazla vakit kaybetmeden gerçeklerin farkında olduğunuzu kabullenmeniz, ve size yaşamınız boyunca dikte edilen yalanları reddetmeniz, kendinizi özgürleştirmenizdir.  

Hepimizin, Tanrılarımıza dair jenerasyonlardır iletilen ırksal hafızaları bulunmaktadır.    

“[Satanism is] mankind’s original religion” (Satanizm insanlığın orijinal dinidir) - Satan

Yukarıdaki alıntı direk Satan'dandır. Günümüzde tanımlanan şekliyle "din" asıl halinden çok farklıdır. Tapınma gibi küçültücü kavramları içermeyen orijinal din/Paganizm/Satanizm, insanlar ve Tanrılar arasındaki bağı temsil eder. Bu bağın temelinde, kendileri her açıdan en üst düzeye ulaşmış ve yaratıcı gücü en mükemmel şekliyle kullanabilen güçlü varlıkların yardımıyla insanların da o düzeye ulaşması amacı vardır. Altın Çağ olarak bilinen dönemlerde, Tanrılar ile birlikte yaşayan insanlar bu seviyeye en yakın durumdaydılar. Tapınaklarda Tanrılar tarafından eğitilen insanlar, hem teknolojik, hem spiritüel açıdan günümüze kıyasla çok daha ilerlemişlerdi. Astral fonksiyonların çoğu günümüzde gelişmekte olan teknolojiye de ilham vermiştir (Astral projeksiyon-holografik iletişim gibi)

"Bilim, fiziksel olmayan fenomenleri incelemeye başladığı gün, on yıl içinde geçmiş yüzyıllardan daha fazla ilerleme kaydedilecektir." ( “The day science begins to study non-physical phenomena, it will make more progress in one decade than in all the previous centuries of its existence.”)  - Nikola Tesla

Saldırıdan sonra düşman varlıklar tarafından oluşturulan Hristiyanlık gibi dinlerle insanlar Tanrılarından, doğal güçlerinden ve kapasitelerinden mahrum bırakılmış ve tüm bilginin, gücün "seçilmiş" bir ırkta (Yahudilerde) toplanması sağlanmıştır. Kabala ve Kabalistik meditasyon benzeri ökült öğretilerin sadece Yahudilikte görülmesi tesadüf değildir. Bu güçlerden özellikle bihaber olan insanlar her türlü saldırıya açıktır. Ökült ile ilgilenmemeniz sizi bu güçlerden korumaz, tam tersi bir durum geçerlidir. Bununla birlikte, çoğu ülkede özellikle istihbarat alanında ökült güçlerden faydalanılmaktadır:

"From CIA agents stationed behind the Iron Curtain came reports that the Russians were able to influence telepathically the behavior of people, alter their emotions or health, and even kill at long distance by using only psychic powers."

CIA ajanlarının edindiği bilgilere göre Ruslar, sadece psychic/astral güçleri kullanarak telepatik olarak insanların davranışlarını etkileyebilme, sağlık durumunu ve duyguları değiştirebilme, hatta öldürebilme yeteneğine sahiptiler - The New Soviet Psychic Discoveries, Henry Gris & William Dick (1978) (Bu konuyla ilgili Dünyadışı Varlıklar (E.T.) ve Parapsikolojik İstihbarat yazısına bakabilirsiniz)

Satanizm/Paganizm, doğaya uyum sağlamakla, insanın kendini hem fiziksel hem ruhsal olarak en üst seviyeye getirmesiyle ilgilidir.

Blogdaki ilk yazılarda da açıklandığı üzere, Satanizm, dinlere tepki olarak doğmamıştır, iyilik/kötülükle alakalı değildir, tapınma içermez.
Bununla birlikte, Tanrıların üstün ahlak değerleri vardır. "Düşmanını sev" tarzı öğretiler adaletsizliği doğurur, ve bu, Satan ve Tanrılar tarafından tolerans gösterilmeyen nadir durumlardandır.

Konu bütünlüğü açısından tekrarlamak gerekirse, Demon olarak bilinen varlıklar, Antik Pagan Tanrılarıdır ("In the same way the Greeks and Romans may have worshipped their divinities, fondly believing them to be good. But the Christian Scriptures declare that all the gods of the Gentiles are demons" -Katolik Ansiklopedisi ) Demon, aynı zamanda "He who has knowledge" (Bilgisi olan) anlamına gelir.

Satan, Sanskritçe Sat-An yani Ebedi Gerçek/Sonsuz Tanrı anlamındadır. Sümer'de EA/Enki ve Şeytan olarak bilinir. Enki isminden ise, An/En: Tanrı/Lord/Prens/Yönetici, Ki: dünya, dolayısıyla Dünyanın Yönetici Tanrısı anlamı çıkmaktadır. Türk mitolojisinde Tengri* olarak geçer, 40'ın bu kadar yaygın kullanılmasının sebebi de Antik Tengrizm'den geçmiş olmasıdır. Satan'ın diğer numaraları arasında 7,4,13 ve 666 bulunmaktadır. 666 Güneş'in ve solar çakrasının numarasıdır, mükemmelliği ve sonsuz yaşamı sembolize eder.


Lucifer'ın mühürlerinden biri. (Solar 666 çakrası, Magnum Opus'un ve ölümsüzlüğün simgesi olan Ankh)

Aslında herşeyin yaratıcısı bir "tanrı" yoktur, evreni, doğayı oluşturan yaratıcı güç, Eter prensibi vardır. Çeşitli yöntemlerle manipüle edilebilen bu gücü kontrol altına alabilen, kullanabilenlere Tanrılar denmiştir. Sümer, Mısır dahil birçok antik mitolojide de geçen An/Anu (Türkçe'deki Ana kelimesinin kökeni) bu gücün simgesidir. Bundan dolayı Tanrıların isimlerinde -An/En eklerine sıklıkla rastlarız.

Pagan Tanrıları, Nordik ırkı olarak bilinen dünyadışı (E.T.) bir ırktandırlar. Satan'ın da söylediği bir amaç doğrultusunda ("Hayatın anlamı kendini ve evreni iyileştirmektir") dünyadaki ilk medeniyeti kurmuşlardır. Eridu dünya üzerinde kurulan ilk şehirdir ve "evden uzak ev" anlamına gelir, kurucusu EA/Satan'dır. EA, Edin/Eden şehrinde (dini kaynaklarda geçen insanların yaratıldığı Edin Bahçesi/ İslami öğretilerde geçen, Arapça "bahçe" anlamına gelen "cennet" kavramı buradan çalıntıdır) Homo erectus halindeki insanları gelişmiş genetik mühendislik yöntemleriyle, kendi genlerinden vererek homo sapiens'i, günümüz insanını oluşturmuştur. Bu durum antik yazıtlarla birlikte, Edward Kelley'nin 'Vision of Roundhouse' eserinde [16.YY] ve yakın zamanda da Human Genom Project'de ("Bilim Adamları İnsan DNA'sında Dünyadışı Varlık (E.T.) Geni Buldu" ) ayrıntılarıyla anlatılmıştır.

Önceki başlıklardan birinde Human Genom Project bulgularını açıklanmıştır:

"İnsan Genom Projesi (Human Genom Project) bilim adamı Profesör Chang'a göre üstün bir dünyadışı yaşam formu (E.T. life form) diğer gezegenlerde yeni yaşam türleri oluşturmayı planlıyormuş, ve dünya bunlardan yalnızca biri. Tam olarak amaçlarını bilmediğini söyleyen Chang, bunun belki bir bilimsel deney ya da gezegenleri kolonileştirme yöntemi olduğunu düşündüklerini söylüyor. Daha sonra, bulgulara dayanarak, bu E.T. programcıların büyük bir genetik kod üstünde çalıştıklarını ve bu kodu bulana kadar birçok kez deneme-yanılma yöntemini kullandıklarını söylüyor. ("They wrote “the big code“, executed it, did not like some function, changed them or added new one, executed again, made more improvements, tried again and again.”)

Profesör Chang'ın araştırma takımındaki bilim adamlarına göre E.T. gen programcıları gelecek için idealistik planlarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Dünya için hazırladıkları büyük kod yerine basit olanı kullanıyorlar. (“The apparent “extraterrestrial programmers” may have been ordered to cut all their idealistic plans for the future when they concentrated on the “Earth project” to meet the pressing deadline. Very likely in an apparent rush, the “extraterrestrial programmers” may have cut down drastically on big code and delivered basic program intended for Earth.“)

Bu buluş, EA/Enki/Satan'ın Sümer tabletlerinde de bahsedilen genetik çalışmasının bilimsel olarak kanıtlanmış halidir. Özellikle Tanrıların geni ve insanların genini uyuşturmak için tekrar tekrar düzenlemeler yapması ve insanları ölümsüz yapabilecek Tanrısal genlerin (alıntıdaki "büyük kod") insanlara vermesine diğer Nordiklerin karşı çıkması üzerine verememesi ve böylece insanlara basit kodun verilmesi gibi."
     
Dünya üzerindeki bütün antik Pagan mitlerinde, Türk Mitolojisi dahil olmak üzere, Tanrıların "gökten" geldikleri belirtilmiştir.

Mısır mitolojisine göre, ilk soy, uçan bir gemiyle gelen Tanrı Osiris tarafından başlatılmıştır.



(Set Tapınağı) Uçan araçların gösterildiği kalıntı


Giza Piramitleri'nin Orion Kemeri altına denk gelmesinin sebebi, Tanrıların da daha sonradan onayladıkları üzere, Orion tarafından bir gezegenden gelmiş olmalarıdır.



Yapıların piramit şekli, çakraların da piramit şeklinde olmasıyla bağlantılıdır 

Antik Mısır kaynaklarında burası  "Duat" olarak geçer. Duat, ölüm sonrası fiziksel bedenlerini kaybetmiş insanların astral bedenlerinin/ruhlarının korunduğu yerdir. Satan, Kendinden olan ruhları korur ve öldükleri zaman Duat'a güvenli olarak getirilmeleri için bazı Tanrılar/Demonlar onlara eşlik ederler. Ancak düşmanla arasında güçlü bağ bulunan dindarlar risk altındadır, bunların ruhları enerji kaynağı olarak düşman varlıklar tarafından enerji ünitesine absorbe edilirler. Ölüm sonrası "yargılanma" sadece bu durum için geçerlidir. Yargılanma, astral bedenin ne kadar dirençli olduğuyla ilgilidir, eğer onlara karşı dirençliyse bu kötü olarak algılanır, dini programlar tarafından ruhun zayıflatılmasının başka bir sebebi de budur.

Pagan mitolojisinde sembolik olarak da kullanılan Gök ("heaven") ve cehennem/Hell/Yeraltı konseptini taç çakra (en tepedeki çakra) ve en alttaki kök çakra simgeler. Çakralar, ruhu/canı tutan ve dolayısıyla biyoenerjinin en yoğun olduğu noktalardır. Kök çakrası, ateş elementinden olan kundalini/biyoenerjinin bulunduğu yerdir ve kundalini yükselirken vücut derecesinin fiziksel olarak da birkaç derece arttığı gözlemlenmiştir. Dragon/ejderha-ateş ilişkisinin de alegorik olarak kullanılmasının sebebi budur, önceden belirtildiği üzere ejderha ve yılan Kundalini'nin, dolayısıyla onu insanlığa bahşeden Şeytan'ın sembollerindendir. Kök çakra için yer/yeraltı alegorisinin kullanılma sebeplerinden birisi de kök çakrasının elementinin toprak olmasıdır.    


Bazı dini kaynaklarda geçen "7 kat" da 7 ana çakranın alegorisi olarak kullanılır.

Hristiyan, müslüman vs kaynaklarda geçen Hell/Cehennem konseptleri ve ölüm-ötesi deneyim tecrübe eden insanların gördükleri düşmanın insanları korkutmak için kullandığı bir yerdir. Aynı zamanda absorbe edilemeyecek kadar güçlü ama yine de düşmanla arasında bağ bulunan ruhlar da oraya götürülmektedir. "Melek" olarak geçen düşman varlıklar (gri, reptilian veya farklı bir Nordik ırkından olan varlıklar, astral saldırılardan da onların sorumlu olduğu deneyimlerle kanıtlanmıştır) özellikle tehdit etmek için orayı kullanırlar, astral olarak gösterirler (sadece JoS grubunda bile bu tip görsel saldırıya uğrayanların sayısı oldukça fazladır)
Dante'nin Inferno'sunun da bir düşman varlık tarafından dikte ettirildiği bilinmektedir.

Yahudi/Hristiyan/Müslüman "ilahı" bir enerji vorteksi olup, düşman varlıkların insanları manipüle etmek için kullandığı bir araçtır. Aleister Crowley, "Jehova" 'nın resmini çizmiştir, ve resimde görülen bir gridir. Zaten Crowley'nin düşman varlıklarla çalıştığı bilinmektedir, Golden Dawn ritüellerinde de bu rahatlıkla görülmektedir. (Düşman ritüelleri ile ilgili ayrıntılar için Bilinçli İfşa ve Sahte Karşıtlık ile Yeni Dünya Düzeni  yazısına bakabilirsiniz)

Satan, Lilith ile birlikte, Duat'daki ruhları reenkarne etmektedir. İnsan ruhları fiziksel bedenlere çakralar vasıtasıyla yerleştirilir. Rünler de reenkarnasyon işleminde kullanılmaktadır. Antik Türklerin de alfabe olarak kullandıkları, insanlara Tanrılar tarafından iletilen Rünlerin gücü yıldız kümelerine dayanır, mantralar gibi, titreştirildiklerinde özel frekansları olan kelimelerdir.

Astral olarak bedeninizin dışına çıkmak isterseniz, belirli bir düzeye geldikten sonra, çakralarınızı ters yönde döndürürerek bunu yapabilirsiniz. (Astral Projeksiyon meditasyonu )

Lilith'in de belirttiği üzere, diğer yaşamlarında da düşmanla arasında güçlü bağ bulunan kişiler, bu yaşamlarında dinsiz, agnostik, ateist olsalar bile ruhlarında  Hristiyanlıktan (ya da müslümanlık gibi öğretilerden) bir parça varsa düşmanın onu şimdiki hayatında da manipüle etmesi daha kolaydır.

("Lilith told me something very enlightening. She told me that those who have had strong ties to Christianity in their past lives are very open to the enemy. Even if someone is non-religious, an atheist or an agnostic, if there is a strong essence of Christianity on that person's soul from former lifetimes; it is an opening for the enemy to manipulate him/her in this lifetime" Death, Afterlife, Hell )


Önceki yaşamlarınızda kendinizi ne kadar güçlendirdiyseniz, sonraki yaşamınızda da kaldığınız yerden devam ederseniz. Bazı insanların astral alanlarda diğerlerine göre daha güçlü ve yetenekli olmalarının sebebi de budur.
Ölüler, fiziksel bedenden (dolayısıyla çakralardan) yoksun oldukları için ilerleme kaydedemezler, yaşadıkları zaman ne kadar ilerledilerse orada sabitlenmişlerdir.

Satan için önemli olan ruhlarla çalışmış olan HPs Maxine'e göre, ruhlar kendilerine "ölü" denmesinden memnun olmazlar. Kendilerine özgü karakterleri, kişilikleri, sevdikleri, sevmedikleri şeyler, duyguları, ve fiziksel hayatlarında sahip oldukları diğer tüm özellikleri hala barındırmaktadırlar. Reenkarnasyon, fiziksel beden elde etmek için tek yöntem değildir, yaşayan bir bireyin bedenine astral olarak girerek de eskiden zevk aldıkları fiziksel şeyleri tekrar yapabilmektedirler. Maxine, kendisinin de bir ruhla bu şekilde çalıştığını söylüyor. ("Most people reincarnate because those souls who are without a body do not eat, they do not sleep, and basically, they stagnate. It is very boring for them. The soul can enter the body of a living being, [as the one I have been working with does with me], and enjoy physical pleasures such as eating, touching different things, and anything else physical.")

Duat, birçok meditatör insiyenin de gördüğü üzere, mavi auralıdır. HPs Maxine'nin Satan ile Duat'ta yaptığı bir konuşmayı anlattığı My Conversation with Satan yazısı fazlasıyla bilgilendiricidir.

"I thought of Azazel and before I knew it, I was sitting beside him in a sort of rest area out of doors. The sky was what we would see as cloudy/light gray, there were marble blocks [alien- something we wouldn’t see here], and a marble bench I sat on beside him. In the distance was a slate colored pyramid."

Maxine, Gardiyan Demon'u ve 4 Veliaht Prensinden biri olan Azazel'i düşündüğünde kendini (astral olarak) dışarıda bir ortamda onun yanında mermer bir bankta otururken buluyor. Gökyüzünü bulutlu/açık gri tonlarda görüyor, etrafta mermer (dünyadakinden farklı) yapılar göze çarpıyor. Oturduğu yerden arduvaz renginde bir piramit görünüyor.

"Before I knew it, Father Satan sat down on the other side of me, with me in the middle."

Father Satan: "Do you know why the pyramid has so much power? Because it is pointed to the sky."

Satan, piramidin gücünün, gökyüzüne doğrultulmuş olmasından kaynaklandığını söylüyor.

"Then, I asked him, as I was interested, though not overly concerned about the experiences of many who think what they have seen is "Hell."

Father Satan: "There are [pockets]'vortexes' of very destructive, negative energy." "Hatred, anger, fear, murder, death, and every other [destructive] thing." "These are like blackholes/wormholes." "They accumulate negative energy like a vacuum."

Daha sonra Maxine, bazı negatif tecrübeler yaşayan insanların "Hell" sandığı yerin ne olabileceğini soruyor.

Satan, fazlasıyla yokedici (nefret, öfke, cinayet, ölüm gibi), negatif enerjilerin bulunduğu vortekslerden ve bu vortekslerin karadelik/solucandelikleri gibi negatif enerjiyi vakumladıklarından bahsediyor.

Father Satan: "When you meditate, notice a difference?"

Maxine: "yes."

Father Satan: "There are different planes of existence. When you meditate, you elevate to a higher plane. There are different levels and through meditation, you live on a higher plane than most others. People who are on an already lower level can get tied into this vortex of negative energy and pulled in."

Satan, farklı varoluş seviyelerinin bulunduğundan ve meditasyon ile daha yüksek seviyelere çıkıldığından, meditasyon yapan insanların diğerlerine göre daha yüksek seviyede yaşadıklarından bahsediyor. Düşük seviyelerdeki insanların negatif enerji vorteksine maruz kalabileceğini belirtiyor.

Father Satan: "Those who [like atheists/non-believers] are on their own and are susceptible to anything." "The enemy* knows how to use these." [When he mentioned the "enemy" I saw Greys.]

[Then, he got this sort of sad look on his face and said] "I know, they equate that with me."

Satan, ateistler gibi kendi başlarına olan insanların savunmasız olduğunu ve düşmanın onları nasıl kullanacağını iyi bildiğini söylüyor. Satan, düşmandan bahsettiği sırada Maxine Grileri görüyor.
Satan da bir tür üzgün ifadeyle insanların düşman varlıkları/grileri kendisiyle bir tuttuklarını bildiğini söylüyor.

Father Satan: "There is a place here that we have for deceased souls, you have seen it.We protect whoever comes to us. Some are [misguided] and we reincarnate them until they see the truth and are ready to come here."
"Most people [those who are without as well] get reincarnated."

Satan, Duat'da ölenlerin ruhlarının tutulduğu özel bir yer bulunduğunu, Maxine'in de burayı gördüğünü söylüyor (önceki paragraflarda alıntıladığım yer)
Bazı insanların yanlış yönlendirildiğini ve onlara da doğruyu görene kadar reenkarnasyon geçirtildiğini söylüyor. "Çoğu insana (inanmayanlar dahil) reenkarnasyon geçirtiliyor"

Maxine, Azazel ile olan konuşmasından da bahsediyor.

"Azazel is disgusted with the 'degeneration of the human soul.' "

Lord Azazel'in, insan ruhunun dejenerasyonu denen durumdan nefret ettiğini söylüyor. Bu durum kundalinin base çakrasına mühürlenmiş olmasından kaynaklıdır. Asıl biyoenerji kaynağı olan kundalininin düşman tarafından mühürlenmesiyle tıpkı bir damarın düğümlenmesi gibi, enerji akışı en aza getirilmiş ve böylece insanların astral gelişim düzeyi durma noktasına getirilmiştir. Körleştirilen, bilgisizleştirilen (tapınakların, kütüphanelerin, bilginlerin yok edilmesiyle) ve zayıflatılan insanlar düşmanla savaşamayacak hale getirilmiştir.
"Bringing up the kundalini serpent is very difficult and can be dangerous for the average person, as we are used to operating on a very low level of bioelectricity." Kundaliniyi yükseltmek sıradan bir insan için çok zor ve tehlikelidir, çünkü insanların şu anki biyoelektirk seviyesi çok düşüktür.

Kundalininin yükselmesi, hem fiziksel hem ruhsal mükemmellik olan, ve Satan'ın insanlar için en başından beri istediği Tanrısallık için en önemli basamaktır (Tanrısallık çalışmalarında ve çeşitli meditasyonlarda DNA'da değişiklikler gözlenmiştir) Antik zamanlardan beri kullanılan sağlık sembolünün yükselmiş kundaliniyi göstermesi bununla alakalıdır.


      

Dini kaynaklarda geçen "yılan" aslında kundalinidir. "Ölümsüzlük ağacı" da aslında insan ruhunu simgeleyen, Sümer ve Antik Mısır mitolojilerinde de geçen hayat ağacıdır. Ağaçtaki noktalar çakraları ve dallar 144.000 nadiyi simgeler. Satan/EA/Enki için de yılan sembolizminin kullanılmasının sebebi, kundaliniyi insanlara verenin de Satan olmasıdır.

"Azazel told me "10,000 years ago," we were "close to perfection." We lived side by side with the Gods. "The Earth was attacked."  Azazel'in söylediğine göre, 10.000 yıl önce insanlar mükemmele yakındılar, ve Tanrılarla birlikte yaşıyorlardı. Daha sonra dünya saldırıya uğradı.


14 Aralık 2015 Pazartesi

Bilinçli İfşa ve Sahte Karşıtlık ile Yeni Dünya Düzeni



Sahte karşıtlık, düşmanın tamamen saklanmak yerine yanlış bilgilendirme yöntemini seçmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Öyle ki, "gizli" olması gerektiği düşünülen kavramlar, gruplar özellikle son birkaç yıldır fazlasıyla ortadır. Halbuki sayısız gazeteci, politikacı, istihbarat ajanı şu an ulaştığımız bilgilerin %25'inden çok daha azını ifşa ettikleri için susturulmuş, hatta öldürülmüştü.

Neden şimdi izin veriyorlar?

Siyon Protokolleri, Protokol No:12

3. "...bize saldıranlar arasında kendi kurduğumuz kuruluşlar da olacak, ama onlar özellikle önceden değiştirdiğimiz noktalara saldıracaklar."

11. "Gerçek düşmanlarımız sahte karşıtlığı kendilerindenmiş gibi kabul edip bize kartlarını gösterecekler."

14. "Bu saldırılar başka bir amaca daha hizmet edecek: İnsanlar konuşma özgürlüğü olduğuna inanacak ve ajanlarımız, bize karşı çıkanların boş konuşmacılar olduğunu kanıtlayabilecek çünkü onlar bizim emirlerimize karşı çıkmak için sağlam kanıtlar bulamayacaklar."

(Siyon Protokolleri/Protocols of Zion, her ne kadar "sahte" olarak gösterilmeye çalışılsa da, Adolf Hitler, Henry Ford ve yakın zamanda da Polonya Savunma Bakanı gibi gerçeklerin farkında olan insider'lar doğruluğunu onaylamışlardır.

"Experience shows that there are such groups in Jewish circles." (Tecrübe gösteriyor ki Yahudi çevrelerinde böyle gruplar bulunmaktadır) -Antoni Macierewicz, Polonya Savunma Bakanı)

Dünya, yukarıdaki üç protokol maddesinin de canlı örneklerine tanıklık etti.

Örneğin, Jacob Rothschild'in desteklediği ("Lord Rothschild displays surprising consideration for the Occupy movements in Wall Street") Otpor-Canvas örgütleri tarafından ayarlanan Occupy Wall Street (Wall Street'i İşgal Et) eylemlerinde, Arap Baharı'nda, Orange Revolution/Turuncu Devrim'de gerçekten de insanlar sahte "karşıtlığı" kabul etmişlerdir.

I. İnternette Karşıtlık


İnsan ırkına kurulan komploları açığa çıkarıyormuş gibi görünen sitelerden bazıları Above Top Secret ve Godlike Productions'tır. Above Top Secret moderatörlerinin çoğunun CIA'den ve ABD Savunma Bakanlığı'ndan olduğu Anonymous tarafından kanıtlanmıştır.

Godlike Productions ise Rockefeller Vakfı'nın desteklediği Tavistock Enstitüsü (özellikle II. Dünya Savaşı döneminde psikolojik savaş konusunda aktif olan, askeri yeraltı merkezi akıl kontrol deneyleriyle ilişkili, global elitin kontrolündeki psikoloji enstitüsü ve danışman think-tank) ile birlikte çalışmaktadır. ABD Savunma Bakanlığı'nın NSA ve CIA desteğiyle yürüttüğü TENA projesi kapsamında internet dahil birçok alanda yanlış bilgilendirme çalışmaları yürütülmektedir. Godlike Productions moderatörlerinden Jason Lucas'ın da bu proje için çalıştığı saptanmıştır. Bunların yanında, gerçekten de üyeler arasında özellikle ileri teknoloji konularında ve saklanan buluşlar hakkında bilgi sızdıran ABD askerleri de bulunmaktadır. Zaten tüm buluşlar önce askeriyenin elinden geçer.

"Tavistock" kelimesi Godlike Productions forumlarında banlanmıştır. Bu konu hakkında başlık açmayı deneseniz dahi IP adresiniz forumda engellenir.
Başka bir üyenin fark ettiği üzere, eğer post'larınızda "Joos" (Jews/yahudiler kelimesinin hakaret olarak algılanan biçimi) kelimesini kullanırsanız mesajınızı gönderdiğiniz zaman otomatik olarak "Chosen people of G-d" 'a dönüştürülür ("Tanrının seçilmişleri"--God kelimesini Yahudiler Yahweh-YHWH'de olduğu gibi sesli harfleri çıkartarak yazarlar)

Godlike Productions'ın aynı zamanda SRI (Stanford Araştırma Enstitüsü) ile de çalıştığı bilinmektedir. SRI, Remote Viewing dahil olmak üzere birçok astral teknolojiyi istihbarat ve askeri alanlarda geliştirmek üzere (parapsikolojik alanda) çalışmalar da yapmaktadır. CIA'in Stargate Projesi de bu çalışmalar kapsamında ortaya çıkmıştır.

II. "Komplo Teorisi"


Protokol No: 12/14'de belirtildiği üzere, "karşı çıkanların" boş konuşmacılar olarak görülmesi sağlanacaktır. Asırlardır antik insanların dahil savaşıp, ülkerinden kovduğu Yahudilerin kurduğu binlerce örgütten biri olan "Illuminati" kelimesi bile şu an çoğu insanın kafasında "komplo teorisi" kavramıyla eşleşmektedir. CIA'in 1967 yılında "komplo teorisi" kavramını sistemi sorgulayan insanların ciddiye alınmaması için yaratmış olmasının yanında, daha da kötüsü normalde teorilerin gerçek olabileceği olasılığı kabul edilirken komplo teorilerine hiçbir zaman doğruluk payı verilmez.

Özellikle internetteki dezenfermasyon çalışmalarının amacı da budur.

Bilimsel yöntem sıralamasında bildiğiniz üzere, hipotez-teori-kanun sıralaması vardır. Kanıtlanan hipotezler "teori" olmaktan çıkar.

"Birleşik Devletler'deki ticari ve üretim alanlarındaki en büyük adamlardan bazıları bir şeyden korkuyorlar. Biliyorlar ki, fazlasıyla organize olmuş, anlaşılması güç derecede zeki, tetikte, birbirlerine kenetlenmiş ve kendi aralarında bütünleşmiş, kolayca her yere sızabilen bir güç var, ve onları kınayacakları zaman gizlice yapmaları gerektiğinin farkındalar." -Wodrow Wilson, Yeni Özgürlük (1913)

 David Rockefeller'ın "Memoirs" adlı kitabından:

"Bazıları benim ve ailemin ABD'nin ulusal çıkarları aleyhine çalışan gizli bir kabalın üyesi olduğumu iddia ederek, ailemi ve beni, daha entegra bir küresel ekonomik ve politik yapı - tek dünya devleti- oluşturmak için dünyadaki diğerleri ile bir komplo içinde olan küreselciler olarak suçluyorlar. Eğer suçlama buysa, ben suçluyum ve bununla gurur duyuyorum.”

"Beğenseniz de beğenmeseniz de Dünya Devleti'ni kuracağız. Tek sorun Dünya Devleti'nin işgal ile mi yoksa dayanışmayla mı kurulacağıdır." - James P. Warburg, Birleşik Devletler Senato konuşması, 17 Şubat 1950

Eski İngiltere Başbakanı ve Rothschildler'in yakın dostu Benjamin Disraeli'nin Coningsby adlı romanındaki Sidonia adlı karakterin, Nathan Rothschild'i temsil ettiği Yahudi Ansiklopedisi'nde açıklanmıştır.

"Dünya, perde arkasında olmayanların sandığından çok daha farklı insanlar tarafından yönetilmektedir." -Sidonia

"Rütbe ve makamları ne olursa olsun bütün bankacılar ve politikacılar onların kuklalarıdır." -Sovyet Büyükelçisi C. Rakovsky, GPU sorgu kayıtları

Rakovsky Protokolleri'nde Illuminati örgütünden de bahsedilmektedir, "Yazılı olmayan tarihte gizlice ilk komunist enternasyoneli kuran kişi Adam Weishaupt'dur. O, masonik Illuminati örgütünün lideriydi..." (Devamı için New Age (Yeni Çağ), Komunist Sinarşizm ve Satanizm  bakabilirsiniz)

John F. Kennedy dahil birçok eski ABD başkanının, ve Adolf Hitler'in de global komployu deşifre ettiği konuşmaları bulunmaktadır. Kennedy'nin Hitler'i bu komploya karşı verilen savaşta desteklediği bilinmektedir.

Görüldüğü üzere komplo "teorileri"  teori olmaktan çoktan çıkmıştır.

III. Yanlış Yönlendirme, Hedef Şaşırtma


Yahudi Enternasyonel Finans'ın bir diğer hamlesi ise, kendi istedikleri noktalara kendi ajanları vasıtasıyla dikkatleri çekmektir, böylece onlara bir zarar dokunmamış olacak ve insanlar karşı çıkmanın da kabul gördüğü yanılgısına düşecektir.

Örneğin Putin, IŞİD'in petrol ticareti yaptığı ülkeleri, şirketleri açıklarken Nat Rothschild'in Genel Energy şirketi ya da Jacob Rothschild'in yönettiği Genie Energy şirketi hakkında tek kelime etmemiştir. Ancak bunu yapma cesareti gösteren İngiliz politikacı Clarke'a özür diletilmiştir.Clarke, medya yoluyla da küçük düşürülmüştür tıpkı Siyon Protokolleri'nin sahte olmadığını söyleyen Polonyalı politikacı Macierewicz'e yapıldığı gibi.
Putin'in yaptığı konuşmalar 7/24 yayınlanırken, diğerlerinin belgelediği durumlar geçiştirilmiştir.  Kazanan yine Yahudi Finansörler olmuştur, dikkatleri kendilerinden uzaklaştırmayı başarmışlar, ve yine kendi kontrollerinde olan KGB ajanını kendilerine karşıtmış gibi göstermeyi başarmışlardır. Dünya üzerinde "onlara" karşı duran bir devlet yöneticisi yoktur. Türkiye'de AKP ve CHP arasındaki fark Brookings ve CFR düşünce kuruluşları arasındaki fark kadardır. Beş yıldan az bir süre içinde iki taraftan da Bilderberg'e temsilci gitmiştir.

"Eğer Dış İlişkiler Konseyi (CFR) komplo teorisyenlerini sinirlendiriyorsa, Bilderberg toplantıları herşeye gücü yeten uluslararası bankerlerin yozlaşmış hükümet yetkilileriyle, cahil ve herşeyden habersiz dünyaya kurnaz entrikaları empoze etme planlarını yaptığı korkunç vizyonlar uyandırmalıdır." - David Rockefeller, Memoirs    

IV. Bilinçli İfşa ile Güç Gösterisi


Sahte karşıtlığın ilginç örneklerinden birini ABD milletvekili/kongre üyesi  Ron Paul'de görürüz. Hükümet karşıtı söylemler verse de kendisinin de açıkça belirttiği üzere Ayn Rand'ın "Atlas Shrugged"'adlı eserinde yansıttığı elit yönetimini savunur (hatta kitabın son filminde rol almıştır)
Atlas Shrugged kitabı, Philip Rothschild tarafından metresi Ayn Rand'a (Alisa Rosenbaum- yahudi ve komünist The Trust ajanı) yazdırılmış bir kitaptır ve Siyon Protokolleri ile de tam bir uyum içindedir. Kitabın sonunda, global elit üyelerini içeren grup dünyayı kendi egemenlikleri altına alırlar. Son noktaya kadar da hükümet karşıtı bir çizgi izlerler, zaten kitabın görünen ana konusu global elitin, bankerlerin, şirket sahiplerinin otoriteye karşı ayaklanmasıdır. Kitabın gerçek konusu ise, ayaklanma adı altında, neredeyse herşeyi kontrol eden enternasyonel finansörlerin, dünya çapında üretimi vb. durdurarak, hatta enerjiyi, elektriği keserek, dünyada bir kriz çıkartıp çapulcu (looter) diyerek küçümsedikleri insanları kendi yardımlarına mecbur etmektir. Öyle ki, en sonunda, tıpkı Siyon Protokollerinde olduğu gibi insanlar "onlardan" yardım isteyeceklerdir.

Çünkü Yahudi Enternasyonel Finans insanların bildiği en güçlü otoritedir. İşte bu da şu an kendilerini ifşa etmelerinin asıl sebebidir.

"...İnsanlar yaptığımız devrimin şaşkınlığı ve belirsizliği içerisindeyken, dehşete düşmüş bir halde, bizim çok güçlü ve durdurulamaz olduğumuzu görecekler. Öyle ki, onları dikkate bile almadığımızı, ve istersek karşı konulmaz bir güçle onları ezebileceğimizi, ve asla onlarla yönetimi paylaşmayacağımızı anlayacaklar. Sonra korkuyla, herşeye gözlerini yumup, sonlarını beklemeye başlayacaklar."   (Protokol No: 11/3)

V. Satanizm ve Yahudi Dünya Yöneticileri


En sondan bir önceki durum şudur:

"İsrail'in Kralı, Avrupa tarafından ona sunulan tacını giydiği zaman dünyanın yöneticisi olacaktır." (Protokol No:15/23)

James Rothschild III ,  Evrendeki Tüm Yahudiler İçin Manifesto'da şöyle diyor:

"Bizim kurmak istediğimiz birlik Fransız, İngiliz, Alman değil, Yahudi ve evrensel bir birlik olacaktır."

"Dünyanın tüm zenginlikleri ve hazinelerinin İsrail'in çocuklarına ait olacağı gün uzak değildir."

Eğer, Yahudilerin çok değerli ajanlarından biri olan F. Springmeier gibi kişilerin çalışmalarına bakarsanız, rastlayabileceğiniz ilk şeylerden biri, Yahudi isimleriyle dolu bir "Satanik" kanbağı listesidir. 99 doğru 1 yanlışın en açık örneklerinden biri olan bu durum, Prokollerde bahsedilen "önceden değiştirilen ve böylece sağlam temellere dayanmayan, kanıtlanamaz" noktalardan biridir.

Durum şudur:

1- Aralarında kan bağı bulunan Yahudi aileler, hem fiziksel hem meta-fiziksel açıdan aşırı güçlüler

2- Yılın belirli dönemlerinde insan kurban ritüelleri yapıyorlar

3- Boyutlar-arası anlaşmaları var ve kendi kutsal kitaplarında (Kabala, Torah gibi) ökült güç ile dünyayı kontrol edebiliyorlar.

İnsanlar, ritüel veya ökülte dair herhangi bir şey gördüğü anda Satanik demeye programlanmış durumdadır. Öyle ki, bu güçler hakkında araştırma yapmaya bile kalkmazlar, çünkü bu güçlerin kullanımı insanlara yine düşman tarafından gayet bilinçli bir şekilde "yasaklanmıştır."

1) Soyunuz ne kadar saf olursa o kadar güçlü olursunuz. Bu yüzden Yahudiler sadece kendilerinden olanlarla evlenmeye özen gösterir, karışık kanlıları/melez yahudileri düşük görürler. Kohen geni, özel programlanmış bir gen olduğu için geni taşıyan herkes Yahudidir. DNA, bir önceki jenerasyonun/atanın tecrübelerini, düşünce sistemini de taşır. Bu hem Yahudiler hem de İnsanlar için bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Antik zamanlardan beri tüm insan ırklarının Yahudileri ülkelerinden kovmalarının (Asurlular Antik Naziler olarak bilinirler) ve her zaman Yahudilere karşı doğal bir çekimserliğin bulunmasının sebebi de budur.

2) Yahudilerden insan kurbanı istenmiştir. Kurban vermeyle ilgili bir Yahudi website Torah ve Talmud'dan alıntılarla açıklama yapmıştır.

“Blood Ritual: — Blood ritual is fundamental to Judaism."
(Kurban ritüelleri: Yahudilik için esastır)

"Some mistakenly believe human sacrifice is forbidden in the Old Testament.
But in at least one book, LORD God accepts human sacrifice. And in another book, LORD God is appeased by human sacrifice."

("Bazı insanlar Eski Ahit'te insan kurbanının yasak olduğunu düşünerek yanılıyor. En az bir kitapta, Tanrı, insan kurbanlarını kabul etmektedir. Başka bir kitapta, Tanrı, insan kurbanından memnun olmuştur")

Book of Judges kitabında, Jepthah savaşa gitmeden önce evine ilk kim girerse onu kurban etmeye söz veriyor.

34. And Jephthah came to Mizpeh unto his house, and, behold, his daughter came out to meet him with timbrels and with dances: and she was his only child; beside her he had neither son nor daughter.
35. And it came to pass, when he saw her, that he rent his clothes, and said, Alas, my daughter! thou hast brought me very low, and thou art one of them that trouble me: for I have opened my mouth unto the LORD, and I cannot go back.
— Judges 11:34-35 (KJV)

Eve ilk giren kızı oluyor. Jephthah ise sözünden geri dönemeyeceğini söylüyor.

36. And she said unto him, My father, if thou hast opened thy mouth unto the LORD, do to me according to that which hath proceeded out of thy mouth; forasmuch as the LORD hath taken vengeance for thee of thine enemies, even of the children of Ammon.
— Judges 11:36 (KJV)

Kızı da hiç şaşırmadan, babasının onu kurban etmesi gerektiği konusunda babasını cesaretlendiriyor.

Bu Talmud'da geçen sayısız insan kurban ritüellerinden sadece bir örnektir.

İnsanların kafasını karıştıran nokta, Yahudiler bazen Yahweh'ye Molech (Arapçadaki Melek her iki dilde de aslında Kral demektir) ya da Ba'l denmesidir. Baal de yine sahip, lord, Kral vb gibi anlamlara gelir. Bu ikisi de çok eski kelimeler olup bazı Tanrılarımız için de ünvan olarak kullanılmıştır (örneğin Baalzebub, "Lord over All That Flies/Uçan Herşeyin Lord'u anlamındadır. Antik çağlarda günümüzdekinden daha da gelişmiş bir teknoloji bulunmaktaydı), zira Kral, lord kelimelerinin fazlasıyla geniş kullanım alanları bulunmaktadır.

"In other words, the Melech to whom child-sacrifices were offered was Yahweh under another name." (Çocuk kurbanlarının yapıldığı Melech/Molech, başka bir isimle Yahweh'dir)

Yahweh'ye kurban ritüelleri yapan örgütlerden birisi Aleister Crowley'in Golden Dawn örgütüdür. Ritüel, bir çemberin etrafına çok tanınmış Gabriel (cebrail), Michael (mikail) gibi gri ırkından olan dünyadışı varlıkları astral olarak davet ederek ve Yahweh enerji formunu güçlendirecek kelimeleri seslendirerek yapılır. Benzer ritüelleri, dünyadaki ilk sosyalist devleti Sovyetlerden önce kurmuş olan Cizvitler de yapmaktadır. Şu an ki Papa'nın komünist ve Cizvit olduğu bilinmektedir.

Cizvit ritüellerinde genelde bir Haham, Jehova/Yahweh'ye Golden Dawn'ınkine benzer biçimde güç kelimelerinden seslendirir ve insan ya da hayvan kurban eder. Eski Ahit'teki şu bölümde emredildiği gibi: "And thou shalt offer thy burnt offerings, the flesh and the blood, upon the altar of the LORD thy God: and the blood of thy sacrifices shall be poured out upon the altar of the LORD thy God, and thou shalt eat the flesh." Tanrının altarına kanın doldurulup, kurbanların konması, ve etin yenmesi emrediliyor. (Deuteronomy 12:27 bölümü)

Daha sonra 9 inçlik bir halka yapılıp Demon'lar/Tanrılar zorla çağrılıyor. (9, düşmanın numaralarından biridir ve 9 inçlik halka Tanrılar tarafından hakaret olarak algılanır. Pentagramın etrafına halkayı koyan ve sembolü değiştirenler de genelde yahudi olan wiccan ve Neo-Pagan'lardır)

Hristiyan Cizvitler ve Crowley'in Golden Dawn'ının ritüellerinin benzer olmasının sebebi, Crowley'in de yahudi mistiziminden etkilenmiş olması, direk düşman varlıklarla çalışması ve Rothschildler dahil yahudilerle yakın ilişki içinde olmasıdır. Öyle ki, Golden Dawn, Rothschildler'in özel coven'ı olarak geçer. Her üyeyi kendi elleriyle seçtikleri bilinmektedir.

Satanizm ve Yahudilik taban tabana zıttır. Dünyanın en eski dili Sanskritçe'de Satan "Ebedi Gerçek" anlamına gelirken, sonradan ortaya çıkmış bir dil olan İbranice'de düşman anlamına gelir, zira Satan ve Pagan Tanrıları her zaman Yahudilerin düşmanı olmuşlardır.

Centil de Yahudi olmayanlar için kullanılan bir terimdir ve Pagan anlamına gelir, yani Yahudi olmayan herkes onlara göre Pagandır. Çünkü Yahudiler de bilirler Müslümanlığın ve Hristiyanlığın "din" değil kendilerine hizmet eden programlar olduğunu,

Rothschild'in Manifestosundan:

"...Yahudi tek-tanrısının bayrağı en uzak kıyılarda bile dalgalanacaktır."

- James Rothschild III

Ramses II ve onun oğlu Merneptah dahil olmak üzere Yahudilerle savaşan Firavunlara bu emri Ptah/Satan vermiştir



"When the bowmen went forth, says the inscription, 'Amun was with them as a shield.' " (Amun, kalkan olarak onlarlaydı) Amun/Amon Babil'de Marduk olarak geçmektedir ve Satan'ın 7 oğlundan biridir.

İlk yazıda da alıntılandığı gibi:



"İsrail hakettiğini alacak" ve "Onlar (Yahudiler) Benim halkım değil" sözleri Satan'a aittir.

Tanrılar da bu savaşa her zaman destek vermişlerdir, hala da vermektedirler. Bu yüzden düşman bizi Tanrılarımız'dan, Satan'dan ayırmıştır. Lilith'in HPs Maxine'e söylediğine göre, düşmanın bizi Tanrılarımızdan ayırmasının sebebi Satan ve As Pagan Tanrılarının düşmana gerçekten büyük tehdit oluşturmalarıdır. ("Lilith also informed me regarding these attacks against Gentile humanity, which the extent the enemy has gone to try to disconnect us Gentiles from our Pagan Gods only reveals that our Gods [Satan] are a very serious and deadly threat to this Jewish monster. The human-hating Jewish monster really fears our Original Pagan Gods." )

Tanrılar SS'lere Tora, İncil ters çevirme gibi çalışmalar konusunda direk destek vermektedirler. Yukarıda bahsedilen insan kurban ritüellerinin enerjilerinin geçersiz kılınması için düzenlenen bir çalışma da mevcuttur. Satan, aynı zamanda Yahudi ilahının/Yahweh'nin/Allah'ın varolabilmesi için sürekli enerjiyle beslenmesi gerektiğini söylemiştir.

Ayrıca Torah ters çevirme çalışmalarında direk bu enerji formuna saldırmanın düşmana büyük zararlar verdiğini açıklamıştır.

Açıkça ortada olan birşey varsa o da, Rothschildler'in ve türevlerinin Satan ve Satanizm'in düşmanı olmalarıdır.

Nazilerin ve Adolf Hitler'in de Yahudi düşmanlığının orijini Satanizm/Paganizmdir. Hitler'in asıl amacı dinlerden ve Yahudilerden temizlenmiş, Altın Çağ'lardakine benzer bir dünya yaratmaktı. Irkın önemini savunmasının sebeplerinden birisi, soy ne kadar temiz olursa o kadar güçlü ve sağlıklı olunmasıdır, aynı zamanda ataların deneyimlerinin dahi jenerasyonlarca aktarılması, taşınması da bir başka sebeptir. Bununla birlikte tüm insanların Tanrılara dair çok güçlü ırksal hafızaları vardır.
Hitler'in yakın çevresinden ve Nasyonal Sosyalizmin spiritüel kurucusu olarak bilinen D. Eckart şöyle demiştir:

"Follow Hitler! He will dance, but it is I who have called the tune. I have initiated him into the 'Secret Doctrine', opened his centers in vision and given him the means to communicate with the Powers. Do not mourn for me: I shall have influenced history more than any other German."

Hitler'i Gizli Doktirin'e insiye ettiğini, onun "vizyon noktalarını" (astral görme çakralarını) açtığını, ve ona "Güçlerle" iletişim imkanını verdiğini söylemiştir.

Ayrıca "Stifling Air" ritüelinde SS'in seçilmiş üyelerinin Satanik Güçlere (Tanrılara) sadakat yemini ettikleri bilinmektedir. (Nazis Were Totally Anti-Christian )

Nasyonal Sosyalist ordu, Rothschildler'e büyük zararlar vermiştir. "Hostility to the Rothschilds’ had been a feature of Nazi propaganda from the movement’s infancy" - N. Ferguson, The House of Rothschild

(Rothschildlere düşmanlık Nazi propagandasının bir parçası olmuştur)

Adolf Hitler, Baron Louis Rothschild'i tutuklamıştır.    














Kontrollü karşıtlık örnekleri içinde günümüzde kendilerine "Neo-Nazi" diyen aşırı muhafazakar hristiyan grubu da sayabiliriz. Zaten Yahudi örgüt ADL tarafından desteklendikleri de açığa çıkmıştır.

VI. Yeni Çağcılar (New Agerlar), Yahudi Dünya Kurtarıcısı ve Komünizm


Bu grup, dünyanın savaşlarla dolu bir yer olmasından insanlığın düşük bilinç seviyesinin sorumlu olduğunu, ve aslında "kötü" kavramının varolmadığını savunur. "Evrensel kardeşlik" prensibine göre "evrimin devamı" için komünizme dayalı, tek dine sahip bir tek dünya devletinin kurulması gerekmektedir.

"..New Ager/Yeni Çağcılardan biri ressam ve ökültist olan N. Roerich'dir. Roerich'in üstadına göre komünizm evrim için bir gerekliliktir, bu yüzden ilk aşamada Rusya'da zafer kazanılması gerekmektedir. 1927'de N. Roerich Lenin'den üstadların habercisi ve evrimin hızlandırıcısı diye bahsetmiştir." (Devamı için New Age (Yeni Çağ), Komunist Sinarşizm ve Satanizm yazısına bakabilirsiniz)

"Ascended masters" (yükselmiş üstadlar) genellikle düşman Nordiklere verilen addır. Öğretileri Paganizmden çalıntıdır. Zaten New Age/Yeni Çağ dedikleri "Kova Çağı" Satan'ın çağıdır. Kova ve Oğlak, Satan'ın astrolojik burçlarıdır. Kova'nın yöneticisi Uranüs de Satan'ın sembolik gezegenlerinden biridir. Kova Çağı'nın gelmesi, yıllarla bağlantılı değildir. Antik altın çağların tekrar döneceği bu dönemin gelme vakti düşmanın yenilmesine bağlıdır. Oturup bekleyince gelmeyecektir.  

"Angels: More frequently called "Ascended Masters, masters of  Wisdom, Ancient masters, spirit guides, inner guides, spirit counsellors, one's Higher Self, the Self, Superbeings, aeons, muses or walkins." Collectively called the 'hierarchy' "

Yeni Çağcı Nordiklerin hiyerarşileri "Spiritual Hierarchy of Earth" adı altında "Great Brotherhood of Light" ve en yaygın kullanımıyla Great White Brotherhood/Büyük Beyaz Kardeşlik olarak bilinir.



Great White Brotherhood, dünya yönetim şemasında da görülen, boyutlararası işbirliği yapılan gruplardan biridir. Orphic Circle örgütünde görüldüğü gibi düşman Nordikler insan kurbanıyla da ilişkilidir.

New Age/Yeni Çağ konusu fazlasıyla önemlidir, zira direk Satan/Enki'nin adını kullanarak bile "sevgi,barış,kardeşlik" vs vs şeklinde saçmalayanları bile vardır, dikkatli olun.

Boyutlar arası bir savaştayız ve bu savaş Satan'ın söylediğine göre düşman ve bizim aramızdaki bir bilinç savaşıdır. New Age, tıpkı diğer dinlerde olduğu gibi, insanları yanlış yönlendirerek güçsüz düşürme üzerine kuruludur.

Yeni Çağcıların kabul ettiği diğer "üstadlar" arasında, "Master Jesus" dedikleri İsa, Buddha, Mary /Meryem (İsa'nın annesi olarak bilinen), ve Archangel Michael (Melek Mikail) bulunmaktadır.

İnsanları, kendi işlerine fazlasıyla yarayan dinlerden de uzaklaştırmamış olurken (zaten tek dünya dini tüm semavi-İbrahimí dinlerinin birleşimi olacaktır), aynı zamanda "bilinç seviyesi gelişmiş kurtarıcı" yoluyla işi rahatlıkla Protokollerde de geçen İsrail Kralı'na bağlayacaklar. Zaten dini kitaplardaki karakterlerin aynı soydan olduğu, ve bu soyun da Yahudi soyu olduğu bilinmektedir, her ne kadar Yahudilik çoğu zaman bir din gibi gösterilse de.

Yeni Çağ'daki tek din de buna işaret etmektedir. Rothschild, Manifesto'da Yahudi tek tanrısının bayrağı heryerde dalgalanacaktır derken "herkes yahudi olacaktır" anlamında dememiştir, kendileri kirlenmiş soyu olan özellikle melez yahudileri bile düşük görmektedirler. Burada demek istediği herkesin Yahudileri üstün ve seçilmiş ırk olarak kabul etmesi ve onların "ilahına" tapmasıdır.

Bu "ilah" da aslında bir düşünce ve enerji formundan başka birşey değildir.

Yeni Çağcı Nordikler, "evrimin devamlılığı için" komünist bir tek dünya devleti ve tek dini savunmaktadır. Bir de "ascended masters" ile dünyanın bilinç seviyesini yükseltme gibi bahanelerle Bluebeam Projesi dahil çoğu planda belirtilen şekliyle ülkeleri birleştirecek bir "mesih" için temel hazırlamaktadırlar.

Yahudi kitabı Talmud'dan:

"Mesih geldiği zaman her Yahudinin 2800 kölesi olacaktır."

Komünizm tamamen kölelik üzerine kurulu bir sistemdir, bunu görmek için 1984 kitabını okumanız ve Çin'deki çalışma koşullarına bakmanız yeterli olur.

Özel mülke izin verilmez, aşırı zenginlik insanlar için kötüdür-bencilliktir, kişilik kavramı tamamen yok edilmeli ve herşey sadece "devlet için" yapılmalıdır, sizin kendi çapınızda bir öneminiz yoktur, ve herkes eşittir,aynıdır, "kardeştir". Buradaki devlet kavramını bir de "ilah" ile değiştirin.

İyi anlaşılması için direk Kuran'dan alıntı: "De ki: "Du'anız (ibadetiniz) olmadıktan sonra Rabbim sizi ne yapsın?" (25.sure (Furkan), 77. ayet, Süleyman Ateş meali)

İslamistler için koymadım onu, çünkü biliyorum ki, "aslında öyle demek istemedi" şeklinde Yeni Çağcı sufistlerin/tasavvufçuların tarzında bir yorum yapacaklar.

Siz enerji göndermedikçe/ibadet etmedikçe (komünizm versiyonu: çalışmadıkça), sizden faydalanılmadığı sürece onlara göre değersizsiniz.
Zira siz ibadet etmezseniz o Yahudi enerji ünitesi var olamaz, siz onlar için çalışmazsanız Big Brother'ın krallığı çöker.
Tıpkı komünizmin ana noktalarında olduğu gibi, Yahudi öğretilerinde Yahudi olmayanlar yani Centiller, mal mülk sahibi olamazlar, insan görünümünde yaratılmış hayvanlardır, yaşamlarının tek amacı Yahudilere hizmet etmektir. Yahudiler, Centillerin tüm mal ve mülklerine el koyabilir, Yahudi olmayanları öldürebilir, Centillerin eşlerine sahip olabilir, her şeyi yapmada özgürdürler. (Detayları merak ediyorsanız internetten Talmud ve Torah bölümlerini bulabilirsiniz) Aynı sistemi, üçü de Yahudi olan ve yine Yahudi bankerler tarafından desteklenen Lenin, Stalin ve Troçki'de de görebilirsiniz. Marx, Heine ve Herzen'in de Rothschildlerden emir aldıkları bilinmektedir

"Bazılarının Marxizm dediğine, ben Yahudilik diyorum." -Haham Stephen Samuel Wise, Siyonist lider

"Bolşevizm birçok noktada Yahudiliğin en ince idealleriyle uyuşmaktadır." -The London Jewish Chronicle, 4 Nisan 1919

Alanında tanınmış bir Yahudi araştırmacı (Dibre David) şöyle demiştir:

"Eğer Centiller onlara karşı ne öğrettiğimizi bilselerdi bizi öldürürlerdi."


Platon'un "Devlet" adlı eserinden:

“En temel prensip şudur ki, erkek veya dişi olsun hiçbir kimse lidersiz olmamalıdır. Ve de hiç kimsenin zihni, bir şeyi kendi inisiyatifi ile yapmasına izin verecek şekilde düşünmeye alıştırılmamalıdır... En küçük konuda bile liderliğin yönetimi altında olmalıdır. Örneğin sabah kalkması, hareket etmesi, yıkanması veya yemek yemesi, sadece eğer bunları yapması emredilmiş ise gerçekleşmelidir. Tek kelimeyle, ruhunu öyle bir şekilde eğitmelidir ki, asla bağımsız olarak davranmayı hayal etmemeli ve bunu yapma yeteneğinden de tamamen yoksun hale gelmelidir.
Askerlerin ağızlarından 'ben' sözcüğünün çıkmaması için tam bir komünizm uygulaması hakim olacaktır. Kadınlar herkese aittir, hiçbir kadın, hiçbir erkekle özel yaşam sürmeyecektir. Yeni doğan çocuklardan sadece fizikleri düzgün ve güçlü olanlar hayatta bırakılacak ve bunlar doğar doğmaz bir komiteye teslim edilecektir."

Dikkatinizi çekmesi gereken başka bir nokta ilk cümlede:

"...hiç kimsenin zihni, bir şeyi kendi inisiyatifi ile yapmasına izin verecek şekilde düşünmeye alıştırılmamalıdır... En küçük konuda bile liderliğin yönetimi altında olmalıdır."

"Kendi düşüncelerini oluşturmaktan ve yansıtmaktan aciz olan insanlar bizimle aynı tonda konuşmaya başlayacaklar, çünkü sadece biz onlara ne yönde düşüneceklerini göstereceğiz." (Growing more and more disaccustomed to reflect and form any opinions of their own, people will begin to talk in the same tone as we because we alone shall be offering them new directions for thought)  Siyon Protokolleri, Protokol No:13/3


Onların gösterdiği yönde gitmeyi reddedin. Savaşın, ezilmeyi kabul etmeyin. Siz, soylu Centiller, köle olmak için yaratılmadınız. Siz, Centil/Pagan Tanrısı Satan'ın bu dünyadaki ilk kölelik sistemine karşı çıkıp bizlere kendi genlerinden vermesiyle oluşturuldunuz.

Tanrılarınızı unutmayın. Onlar sizden tapınma değil, Onları hatırlamanızı, mükemmel zamanlarında birlikte yaşadığımız gezegenimizi düşmandan temizlemenizi bekliyorlar.

Savaş başladı, savaşın, Tanrıları, kendinizi gururlandırın.




11 Aralık 2015 Cuma

Rothschild, IŞİD ve İsrail Dayanışması Hakkında Bilgilendirme


Rothschild'lerin İsrail'in hem gerçek kurucuları, hem finansörleri, hem de yöneticileri olmaları konusu artık herkesin bildiği bir gerçek, bazılarına göre ise anti-semitist 'komplo teorisi'-('conspiracy theory' terimini 1967'de CIA, yönetimi sorgulayan insanları asılsız göstermek için yaratmıştır) olmasına rağmen bu konu daha sonra irdelenecektir.

16 Kasım'da İngiltere'deki Green Party'nin Dış İlişkiler sözcüsü Tony Clarke, BBC Radio 5'e şöyle bir açıklama yapmıştır:

"There are British oil companies such as Genel Energy, run by Nathaniel Rothschild, one of George Osborne's friends, who are making money, who are buying oil from ISIS, who are putting money into the pot, allowing ISIS therefore to fuel their evil across the world."

Çevirisi: George Osborne'nun (İngiliz Maliye Bakanı) arkadaşlarından biri olan Nathaniel Rothschild'ın yönettiği Genel Energy gibi İngiliz petrol şirketleri, IŞİD'den petrol alıyor ve IŞİD'in kötülüklerini dünyaya yaymasına destek oluyorlar.

Tahmin edilebileceği üzere büyük tepki toplayan bu röportaj, hem yayından önce düzenleniyor ("We have edited this part of the programme on legal advice."- BBC) hem de aynı günün akşamında inkar ediliyor. "The Green Party and Tony Clarke apologise to Genel Energy for this false statement, which they have withdrawn and have undertaken not to repeat." (Green Party ve Tony Clarke Genel Energy'den yanlış bildiriden ötürü özür dilemektedir...)

Konu incelenmeden kapatılmıştır.

Bunun sebebi, Clarke'ın, Samin Tan gibi Nat Rothschild'in tehditlerine maruz kalmış olması olabilir: Bumi şirketi içinde çıkan bir anlaşmazlık sonucunda şirketin ortağı Samin Tan, şikayette bulunmuş ve Rothschild'in onu Londra'ya girişini yasaklamakla, herhangi bir İngiliz şirketini yürütmekten alıkoymakla, ve hapse attırmakla tehdit ettiğini, bununla birlikte Rothschild'in Tan'ın mail hesaplarına erişebildiğini söylemiştir.

Clarke'ın bahsettiği Genel Energy şirketi, KRG (Kürdistan Bölgesel Hükümeti) ile anlaşmalı bir şirkettir. Kayıtlı ofisi Jersey'de ve genel merkezi ise Ankara'dadır. Eski BP başkanı Tony Hayward Genel Energy'nin CEO'luğunu yapmaktadır. Yönetim kurulu üyeleri arasında kuruculardan Nat Rothschild, eski BP başkan yardımcısı Rodney Chase ve Çukurova Holding bulunmaktadır.

Rus ve Arap raporlarına göre, IŞİD petrolünün tedarikçisi İsrail'dir.

Israel is the Main Purchaser of ISIS Oil

Israel buys most oil smuggled from ISIS territory - report

Raporlara göre, bu ticaret Suriye, Irak'ın Kürdistan bölgesi ve Türkiye sınırları arasında yapılmaktadır. Dr. Farid adında bir Yahudi ise İsrailli ve Türk aracılar fiyat konusunda anlaştıktan sonra petrolü Türk limanlarını da kullanarak, İsrail ve diğer ülkelere transfer etmektedir.

"Israel has in one way or another become the main marketer of ISIS oil. Without them, most ISIS-produced oil would have remained going between Iraq, Syria and Turkey. Even the three companies would not receive the oil if they did not have a buyer in Israel." (İsrail'de alıcıları olmasaydı diğer ülkeler de petrolü almazlardı)

İsrail hükümeti, 1967 yılında Golan Heights'ı işgal ettiği zaman Suriye'deki petrol haklarını Genie Energy'ye devretmiştir. İsrail'in aynı zamanda IŞİD'i Golan'da desteklediği bilinmektedir  Yakın zamanda bu bölgede büyük petrol depozitleri de bulunmuştur.

Tıpkı Genel Energy gibi IŞİD ile yakın ticari ilişkileri bulunan Genie Energy şirketinin "stratejik danışmanlık" kurulunda, şirkette yüksek oranda hissesi de bulunan Jacob Rothschild, eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, global medya şirketlerinin sahibi ve CFR (Dış İlişkiler Konseyi) üyesi Rupert Murdoch, eski CIA direktörü James Woolsey, eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers, ve Yahudi-Siyonist hareketlerinin destekçisi "hayırsever" Michael Steinhardt bulunmaktadır. Bu isimlerin çoğu 11 Eylül saldırılarından da büyük kar elde etmiştir.

16 Kasım'da, Clarke'ın Genel Enerji'yi resmen ihbar ettiği günde, Putin G20 zirvesinde IŞİD'i destekleyen hükümetlerin listesini açıklamıştır. 30 Kasım'da da Irak ve Suriye'den Türkiye'ye petrol gönderildiği Rus istihbaratı tarafından açıklanmıştır.

Ancak Genel Energy, Genie Energy ya da İsrail hakkında tek kelime edilmemiştir, zira eski KGB ajanı olan Putin'in kendisi de Oppenheimer'lar tarafından finanse edilen Talmud eğitimli Yahudi bir kukladır.

Yine de Putin'in "sistem karşıtı" imajı güçlendirilmiştir.

Zaten amaç, güçlü bir "kontrollü karşıtlık" yaratmaktır, tıpkı 20. yüzyılda komünist devrimin global banksterler karşıtı olmaları gibi bir illüzyon yaratıp, onların finansörleri arasında Jacob Schiff ve David Rockefeller'ın da olduğunu saklamak gibi.

Türkiye ve Rusya arasında gerçekte bir zıtlık yaşanmamıştır, yaşanmıyordur. Örnek vermek gerekirse, "uçağın düşürüleceğinden" hem Putin'in hem Erdoğan'ın önceden haberi vardır. Sadece onların değil, iki ülke arasında yaşanabilecek bir zıtlığın doğuracağı ekonomik sonuçları da iyi bilen "insider" finansörler de ona göre yatırım yapıp kar etmişlerdir.

Snowden'in yayınladığı NSA belgelerine göre İngiliz ve Amerikan istihbaratları ve Mossad, IŞİD'i yaratmak için birlikte çalışmışlardır. Snowden, "Yahudi devletini (İsrail) korumanın tek yolu yakın sınırda bir düşman yaratmaktır." demiştir.
 
Fransız raporuna göre IŞİD'in lideri Al-Baghdadi, Elliot Shimon adında bir Yahudi ve Mossad ajanıdır. Bazı kaynaklar CIA için de çalıştığını belirtmektedir.

"The plan: get into the military and civilian heart of the countries that are declared as a threat to Israel in order to destroy to facilitate thereafter, the takeover by the Zionist state on the entire area of the Middle East in order to establish Greater Israel."

Rapora göre plan, İsrail'e tehdit olabilecek ülkeleri ortadan kaldırmak için sivil ve askeri merkezlerine girilmesidir. Daha sonra bu ülkeler Orta Doğu'da Büyük İsrail'in (“Eretz Israel”) yaratılması için ele geçirilecektir.

4 Aralık 2015 Cuma

New Age (Yeni Çağ), Komünist Sinarşi ve Satanizm


Eğer internette Satanizm hakkında araştırma yapmaya kalkarsanız tahmin edebileceğiniz üzere karşınıza çıkan şeyler klasik klişeler olur: Pentagram ve gothic temalı resimler, kendine 'Satanist' diyen ama dinlerden kopamayacak kadar zayıf, ve Şeytan'ı bile dinlere dayanarak tanımlayan dindar "Satanistler" in açtığı siteler, forumlar, vs. ve tabii bunların yine dinlere dayanarak oluşturduğu tutarsız felsefeleri savunan gruplar. Zaten insanlığın orijini kadar eski olan Satan-izm/Paganizmin de, "Satanizm, dinlere karşı tepki olarak doğmuştur" ya da LaVeyan'lar gibi "elit ateistlerdir" şeklinde çarptırılması bu tek basamaklı IQ'lu insanlar yüzünden olmuştur.

Halbuki asıl olay, tamamen doğaldır. Evrende kendilerini fazlasıyla geliştirmiş, öyle ki, yaratıcı gücü en mükemmel şekilde kullanmayı öğrenmiş, "Tanrılar" (başka ırktan canlılar) vardır. (İnsanların tek 'tanrı' dediği şey aslında bir varlık değil yaratıcı güçtür, bu gücü mükemmel şekilde kullanabilen düzeydeki varlıklara tanrılar denmiştir) Bu varlıklar asla "tapınma" istememişlerdir, insanlara mimariyi, bilimi ve teknolojiyi, müziği, sanatı öğretmişler, her türden ırkın hem kuantum düzeyinde (spiritüel olarak) hem de fiziksel olarak mükemmelliği için çalışmışlardır. Antik insanların uzun yaşadıkları, kendilerini iyileştirebildikleri, ileri teknolojilerinin olduğu Altın Çağ/Golden Age'in Tanrıları Onlardır. Tanrılar, insanları düşmanın yaptığı gibi küçük görmemiş, onlarla birlikte yaşamışlardır. Günümüzde de durum böyledir, ancak savaş vardır, ve bunu görebilmek için öncelikle düşmanın özenle hazırladığı ve sunduğu gerçekliğin, sistemin, ötesini görebilmeniz gerekiyor. Bunun anahtarı ise bilgidir. Bilgi her zaman güçtür ve düşmanın en çok korktuğu şeydir.
       
İlk paragrafta bahsedilen örnek, sadece internet araştırmalarında geçerli olmamakla birlikte, genel bir durumdur. Zira bir kitapçıya giderseniz de Satanizmle ilgili düzgün bir kitap bulamazsınız.
Binlerce yıllık dezenformasyon yüzünden, Gerçeği (Satan = Sanskritçe'de Sonsuz Gerçek anlamına gelir) bulmak için işin kökenine inmeniz gerekir. Bu durum da sizi, Paganizm hakkında araştırma yapmaya yöneltir. Çoğu tarihçinin de farkettiği üzere, dünyanın her köşesinde farklı kültürler olmasına rağmen, kalıntılarda bahsedilen Tanrı ve Tanrıçalar bölgelere göre hiç değişkenlik göstermezken, sadece farklı isimlerle anılmışlardır (Örneğin Satan, Mısır'da Ptah, İskandinav-Norse'larda Odin, Sümer'de EA/Enki, Keltler'de Wotan/Woden ve Türkler'de Tengri olarak geçer.)

Ancak günümüze gelen Antik Pagan yazıtlarındaki sorun, çoğunun direk bilgi içermemesidir, bunun yerine fazlasıyla alegori kullanılmıştır. Modern tarihçiler bu alegorileri de deşifre etmeden saf halleriyle materyal olarak kullanmaya çalıştıkları için akademik alanda da fazlasıyla bilgi kirliliği bulunmaktadır.
Bu alegoriler genellikle spiritüel alegorilerdir, örneğin, "topraktan çıkan dragon/ejderha" yükselen kundaliniyi simgeler. Toprak, base çakrasının (en alttaki çakra) elementidir, dragon tıpkı yılan gibi kundalini'yi sembolize etmektedir. Düşman, saldırdığı zaman, insanların kundalinisini base çakrasına mühürlemiştir ve tıpkı damarın düğümlenmesi ve kanın geçememesi gibi, bizim enerji akışımızı çok düşük seviyeye getirmiş, günümüzde "üstün yetenekler" dediğimiz doğal fonskiyonlarımızı bizden almıştır, böylece insanlar savaşamayacak hale getirilmiştir. Kundalinin yükselmesi, bizi Magnum Opus'a bir adım daha yaklaştırır.





Bize kundalini'yi veren Satan'dır, bu yüzden yılan ve dragon Satan'ın simgesi olarak da kullanılmıştır.

Tek kaynağın, direk bilginin mümkün olmadığı araştırmanızda, adım adım şifreleri çözerek ilerlemeniz gerekmektedir.
Satanizm'in, Satan'ın, Tanrılar'ın, asıl amacın, gerçekte bizlere neler olduğunun, neyin intikamını almamız gerektiğinin, ve insanoğlunun hayatı boyunca sorduğu en basit soruların cevaplarını bulmak bu yoldan geçmektedir. İlgilenmeyebilirsiniz, sonuçta burada en son MTV müzik ödüllerine kimlerin aday gösterildiğini, ya da ABD'nin IŞID'le "savaşmak" için ne adımları attığını, ya da X-Y maçının analizi yapılmıyor. Sadece sizi hayatta tutan, ve gerekli düzeye geldiğinde imkansız sanılan hastalıkları bile iyileştirebilen, üstün yeteneklerin insan denilen canlıda doğal olarak bulunduğundan,
Bunu bize veren Tanrılara düşman olup, güçlerimizi de bizden çalan, varlığından haberimiz olmaması için ellerinden geleni yapan,
Tüm boyutlardaki gücün kendilerinde olmasını isteyen bir grup düşman varlıktan söz ediliyor.

İlgilenmemeniz sisteme güzel uyum sağladığınızı gösterir.


"İnsanlar neler olduğunu anlayamadan eğlenceyle, oyunlarla dikkatlerini dağıtacağız. Daha sonra basının yardımıyla, sanat ve spor dallarında mücadeleler (maçlar vb.), yarışmalar düzenleyeceğiz. ...Kendi düşüncelerini oluşturmaktan ve yansıtmaktan aciz olan insanlar bizimle aynı tonda konuşmaya başlayacaklar, çünkü sadece biz onlara ne yönde düşüneceklerini göstereceğiz." (Siyon Protokolleri, Protokol No:13/3)

Protokollerde de görüldüğü üzere, asırlardır olduğu gibi, yanlış bilgiyi yaratan ve insanları ona yönlendiren aynı kitledir. Öyle ki bu kitle global çapta genel bir üstünlük sağladığından beri, veri akışı "onların" elindedir.

Hayatı incelediğinizde genel bilinen herşey, yaygın olan, yanlıştır. Bu genel yanlışlar, araştırmamaktan, olduğu gibi kabul etmekten, kısacası insanların kendilerine kolay gelen haliyle bir durumu kabul etmelerinden kaynaklanır.

Dünyanın %90'lık bölümünü bu insanlar oluşturur. Bu insanlar, düşmanın nefret ettiği her şeyden nefret ederler, ettirilirler (Satanizmi ve Nasyonal Sosyalizmi bu gruba dahil edebiliriz) Bu nefreti canlı tutmak için, "onlar," tıpkı 1984 kitabındaki Büyük Birader'in insanlara düşman olarak gösterdiği Goldstein'i taşlattığı gibi, özellikle medya aracılığıyla belirli aralıklarla sürekli kötülerler, zira bir yalanı, ne kadar büyük olursa olsun, yeteri kadar tekrarlarsanız insanlar ona inanır. Her zamanki örnekler, "Satanist" genç cinayet işledi, Neo-Naziler siyah adamı dövdü vs vs. Halbuki o kendi çapındaki şizofren "Satanist"in aslında Satan ve Satanizm öğretileriyle uzaktan yakından alakası olmadığı gibi, cahil hristiyan Neo-Nazi'ler de Rothschild'leri kendi oyunlarında yenen, her ırka eşit davranmayı savunup, savaşa zorla sokulan saf Pagan Adolf Hitler'in Nasyonal Sosyalizimiyle alakasızlardır.

Düşmanın, insanların izlediği herhangi bir yolla gerçeğin açığa çıkacağını fark edip, güneşi balçıkla sıvayamayacağını anladığı zaman izlediği strateji yanlış bilgilendirmedir.

Düşmanlarımız ilk saldırdıkları zaman, Tanrıların varlığını, Evren'deki yaratıcı gücü, kendilerini, olanları saklayamayacaklarını biliyorlardı. Bu yüzden, savaş propagandası diyebileceğimiz dini kitapları bizzat dikte ettirdiler.

"Hristiyan kutsal kitapları tüm Centillerin Tanrılarının Demon'lar olduğunu açıklar." (Katolik Ansiklopedisi)
(Centil/"Gentile": Pagan anlamına gelir, genellikle yahudiler tarafından yahudi olmayanlar için kullanılan bir kelimedir)

Düşman, dinleri oluştururken, Tanrıların varlığını saklamamış, ve dezenfermasyon yöntemini kitapların mistik akıl kontrolüyle birleştirerek kullanmıştır. Dini kitapların sübliminal ve eteral güçleri insanların kör olarak kontrol altında kalmasını, ve bu güçleri kullananların da dünyanın yöneticileri düzeyinde olmalarını sağlamıştır. Evreni büyük bir bilgisayar olarak düşünürseniz Torah/Tevrat'taki İbranice yazılar bir programın oluşması için gereken kodlardır. Bu kodları aklınızla eter'e/evren'nin ana maddesine girersiniz ve iradenizle programlarsınız. Gerisi Spiritualizm,Yahudilik ve Satanizm  yazısında anlatıldığı gibi gelişir.
Ve siz, bu programa ne kadar çok enerji verirseniz, o kadar etkili olur. Yahudilerin insan ve hayvan kurbanına asırlardır devam etmelerinin sebebi de budur, çünkü biyoenerjinin/ yaşam enerjisinin tümü programa aktarılır.

Enerji ve spiritualizm konuları insanların kafasından tamamen çıkartılmalıdır. (Siyon Protokolleri, Protokol No: 4/3'de bahsedildiği gibi)
Yoksa onların çağlar boyu süren çalışmaları sonuçsuz kalır ve daha da kötüsü, kendi sonları hazırlanmış olur.
Bunun farkında olan düşman, kendini 99 doğru 1 yanlış yöntemiyle sağlama almaya çalışıyor. Bu yöntemin kullanıcılarından, araştıranlar arasında en bilineni, Yeni Çağ hareketi ve bu hareketin yöneticileri olan, kendilerine "üstün üstadlar" diyen düşman nordiklerdir.
Düşman safındaki Nordikler kendilerine "Pleiadian" da derler, Andromeda Konseyi ve İntergalaktik Federasyon ile çalıştıklarını söylemişlerdir. Bu gruplar, Orion İmparatorluğu ile savaş halindedir. Satan ve Tanrılar Orion İmparatorluğu'ndan olduklarını belirtmişlerdir.

Eğer spiritüalizmle ilgili ciddi bir araştırmaya girerseniz bulduğunuz kitaplar Yeni Çağcılara ait olmakla birlikte, yaygın olan öğretiler de genelde yanlış bilgilendirmeden ibarettir. Yeni Çağcıların bilindikleri başka bir özellik ise, tamamen "tesadüf" eseri, tek dünya devleti propagandası yapmalarıdır. İnsanların kendilerini aşıp dünyanın birleşip evrensel birliğe katılması gerekmektedir gibi gerçekte tamamen insanlığın aleyhine olan stratejik bir düşünce sistemini saf insanlara benimsetmeye çalışmaktadırlar. Böyle birşey, düşman bizim dünyamızdan değilken mümkün değildir. Zaten düşman  safındaki Nordikler, astral ortamda çoğunlukla grilerle (reptilianların köleleştirdiği ırk) birlikte görülmüştür. New Age/Yeni Çağ, dinlerin bir üst versiyonudur. "Pleiadian"lar, Satan'ın var olmadığını savunurlar, ancak kendilerine neden insanlara bu kadar yardım etmek istedikleri sorulunca insanlarla akrabalık dereceleri olduğunu söylemişlerdir. Çok "üstün" üstadlarının kendileriyle çeliştikerini tabii ki uyurgezer spiritualist Yeni Çağcılar fark etmemişlerdir.
Tüm insanlarda Satan'ın DNA'sı olması ve antik çağlarda insanlarla Tanrıların birlikte yaşadıkları daha önceki yazılarda açıklanmıştır.

UFO/E.T. konusunu da düzgün bilginin zor bulunduğu konulara ekleyin, zira ne zaman bir "uzaylı" konusu açılsa, bir Yeni Çağcı oradadır. Tam bir şeyden şüphelendiğiniz ve gerçeğe bir adım daha yaklaştığınız anda önünüzü kesip saptırırlar sizi.

Yeni Çağcılardan biri, her ne kadar tersi gibi görünse de David Icke'dır. Reptilian konusunu mucizevi bir biçimde yahudilerden uzağa çekmeye çalışsa da, global elit hakkında neredeyse mükemmel bilgiler verse de, Satan ve Satanizm hakkında da bir o kadar yanlış bilgilendirme yapmıştır. Zaten kendisi de çoğu şeyin kendisine bazı varlıklar tarafından "dikte" ettirildiğini söylemiştir, tıpkı diğer New Ager'larda olduğu gibi.

Öyle ki Kundalini'yi simgeleyen yılan ve dragon'u bile reptilianlara bağlamayı başarmıştır Icke. Anunnaki'lerden olan (Sümer'de Tanrılarımızın tümüne verilen isim) EA'nın insanları genetik mühendislik yöntemlerini kullanarak oluşturmasını da ters çevirerek reptilianların yahudileri kendi genlerinden ekleyerek (Kohen geni) oluşturmasıyla karıştırıp, Tanrılarımızla reptilianların, iki zıt tarafın, aynı olduğu illüzyonunu yaratmıştır.

Bilinen başka bir New Ager/Yeni Çağcı da ressam ve ökültist olan N. Roerich'dir. Roerich'in üstadına göre komünizm evrim için bir gerekliliktir, bu yüzden ilk aşamada Rusya'da zafer kazanılması gerekmektedir. 1927'de N. Roerich Lenin'den üstadların habercisi ve evrimin hızlandırıcısı diye bahsetmiştir.

1926 Nisanında Sovyet konsolosu General A.E. Bystrov, Roerich ile karşılaştığını Moskova'ya bildirmiş, ayrıca Çiçerin ve Stalin için Mahatmalardan mektuplar geldiğini belirtmiştir. (Mahatmaların görevi Budizm ve komunizmin birleştiği Doğu Cumhuriyeti Birliği'ni kurmaktır)

18 Mart 1926'da Roerich'in üstadı Morya'nın dikte ettirdiği mektuplar Haziran ayında Moskova'da toplanan komünistlere sunulmuştur. Üstadlar komünizmin bütün dünyaya yayılması için gereken her şeyin yapılmasını istemişlerdir.

"New World Order" konusunda akla ilk gelen Yahudi örgütün odağı da komünizmdir.

Rakovsky Protokollerinden:

"Yazılı olmayan tarihte gizlice ilk komunist enternasyoneli kuran kişi Adam Weishaupt'dur.

O, masonik Illuminati örgütünün lideriydi. İsmi zamanının en büyük komunist fesatçısı olarak anılır. Bu büyük devrimci, yahudi ve cizvit, Moses Mendelsohn (yahudi) tarafından Illuminati'yi kurmakla görevlendirilmişti. Bu örgüt gizli olacak ve Fransız Devriminden sonra da siyasi hedeflerine ulaşmak için çalışacaktı. Çünkü örgütün asıl hedefi Fransız Devrimi'ni Komunist Devrime dönüştürmekti.

Illuminati'nin gizemlerinin ve inisiyasyon merasimlerinin tek bir gayesi vardı; örgütün nihai hedefi olan Komunizmi gizlemek.

O zamanlar bilinmeyen bir diğer husus da Weishaupt ve yandaşlarının Rothschildler'le olan ilişkisiydi.
Beş Rothschild kardeş Avrupa'yı beş finans imparatorluğuna böldükleri zaman gizli bir güç onların büyük servetler toplamasına yardımcı olmuştu. Bunlar, bütün Avrupaya dağılmış vaziyette bulunan ve Bavyera katakomblarında (yeraltı mağaraları) yaşayan ilk komunistler olabilir.
Rothschild'ler ilk gizli komunizmin sadece haznedarları değil, doğrudan başkanlarıydılar. Gerçekten de hem Karl Marx, hem de ilk enternasyonelin başkanları olan Heine ve Herzen Rothschild'lerden emir almaktaydılar." -Christian Rakovsky

-Rakovsky Protokolleri, Sovyet Büyükelçisi Rakovsky'nin GPU tarafından sorgulanması (26/1/1938) sırasında tutulan kayıtlardır.

ABD'de Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş olan Henry Wallace da 1933'ten itibaren Roerich'e destek vermeye başlamıştır. Kendisi önceden de Yeni Çağcı Blavatsky'nin Teozofi Derneği'ne bağlı Liberal Katolik Klisesi'ne üye olmakla birlikte 32.dereceden masondur.
Bir dolarlık banknot üzerindeki her şeyi gören göz ve piramit gibi sembolleri koyduran Wallace'dır. Wallace'a bu sembolleri kabul ettiren ise Roerich'dir.

Bir başka New Ager ökültist ise J.A. Saint Yves- d'Alveydre'dir. Kendisi Talmud'da, Torah'da bahsedilen Yahudi dünya egemenliğini, "sinarşi" adı altında tanıtmıştır. Sinarşi kelime olarak ortak yönetim anlamına gelir. Saint-Yves'in ideolojisine göre dünyayı elit bir kadro idare etmelidir. Söz konusu sinarşik sistem, uluslararası finans ve sanayi devlerinin oluşturduğu bir "Kardeşlik" Örgütü tarafından yönetilecektir.

1941 tarihli Fransız istihbarat raporlarına göre,

"Sinarşist hareket en üst seviyedeki uluslararası bankerler topluluğu ile ilişkilidir ve yine onlar tarafından finanse edilmektedir."

Saint-Yves, 1886'da yazdığı bir kitabında, yeni kurulacak Sinarşik düzene bağlı "Agarta"'nın (Antik mit olan Agarta ile karıştırılmamalıdır. Pagan Agarta Antik Türk kültüründe Ergenekon Destanı ile bağlantılıdır)  evrensel hiyerarşik bir düzene göre tertiplenmiş İskenderiye Yahudi öğretileriyle ilişkili bir grup inisiye majisyenin tüm dünyayı yönetmesi anlamına geldiğini açıklamıştır. Ayrıca,

"İsrail, uygarlık imparatorluğunun baş oyuncusudur."

"Avrupa temellerinde Musevilik bulunan Talmudçu bir yahudi kolonisidir." sözleri de yine Saint-Yves'e aittir.

Global Sinarşist İmparatorluk, şehir devletlerinden oluşan federal bölgelerden oluşmalıdır. Günümüzdeki Avrupa Birliği'nin temelleri Saint-Yves'in 1894'deki prensiplerine dayanmakla birlikte, şehir devletlerinden oluşan bir federal yapıya dönüştürülmesi de uzun zamandır planlanmaktadır. Federal Europe ve United World Federalists hareketlerini bizzat James Warburg ("We shall have world government whether or not you like it- by conquest or consent." sözü kendisine aittir) ve Louis Rothschild desteklemiştir. Bu iki isim de ünlü Yahudi ailelerindendir.

Peki neden, diye sorabilirsiniz. Asırlardır neden hiç duraksamadan çalışıyorlar? Hem de tek başlarına da değiller.

Yakın zamanda bu soruyu joyofsatan.org grubundaki High Priest'lerden birisi Satan ve Tanrılara sormuştu. Cevap ise şuydu: "onlar" dünyayı kendi "tanrıları" için hazırlıyorlar. Plan tamamlandığı zaman kendi "tanrılarına" devredecekler.

Yahudilerin genlerinin reptilianlardan geldiği, insan kurbanı gibi ritüelleri düşman grup için yaptığı biliniyor.

Satan ve Tanrılar, tarih boyunca yahudilerle savaşılmasını istemişlerdir.
Ramses II ve onun oğlu Merneptah dahil olmak üzere Yahudilerle savaşan Firavunlara bu emri Ptah/Satan vermiştir (Kaynak: Wikipedia - Merneptah )

Komünizmin de yok edilmesinin gerektiğini bizzat Satan söylemiştir. (Kaynak: Death of Communism )


Lilith'in söylediğine göre, komünizm reptilianlar ve grilerin sistemidir. Reptilianlar, isimsiz, duygusuz ve sadece numaradan ibaret olan köle işçiler kullanırlar.
("...communism is from other worlds out there - the reptilians and the greys. Lilith told me this. The reptilians use mass slave labor and the slaves are like nameless, faceless, emotionless and only a number. Just stay strong and know you are not working alone. Satan and the Powers of Hell are with you..")


İnsanları da benzer biçimde köleleştirmek istiyorlar. Ancak direniş mümkün.

Düşmanla, düşmanın silahıyla savaşılabilir, savaşılıyor da. Katılmak size kalmış.

3 Ekim 2015 Cumartesi

Dünyadışı Varlıklar (E.T.) ve Parapsikolojik İstihbarat, CIA Stargate Projesi


Bu blogda anlatılanları ve ilerde anlatılacakları, daha sonra da etrafınızdaki gerçek dünyayı anlamanız için öncelikle bu güne kadar öğrendiğiniz her şeyi bir kenara bırakmanız ve öyle devam etmeniz gerekiyor.
Yoksa hiçbir şey öğrenemez ve "onların" istediği düzeyde olan bilgilerle kölece çalışma-tüketme rotarında kalırsınız.

Bir önceki yazının başlangıcında Paganizm/Satanizmin, Satan'a tapmak olmadığı, olayın dinlerle alakasız olması ve işin bundan çok daha karışık olduğu kanıtlarla açıklanmıştır. Bazı şeylerin kesin olarak belirtilmesi gerekirse, Satan (Sanskritçe'de Ebedi Gerçek/Ebedi Tanrı anlamlarına gelir) ve diğer Pagan Tanrıları kendilerinin de belirttiği üzere Orion Kemeri'nde bir bölgedendirler (Antik Mısır'da burası Duat olarak geçer), Nordik ırkı olarak bilinen dünyadışı varlıklardır. Genelde iletişim için telepati ve astral projeksiyon denen bir yöntem kullanırlar, aynı yöntemleri insanlar da kullanabilir. Tek şart, iki tarafın da astral görme ve duymayı sağlayan çakralarının açık olmasıdır. Onların Orion'dan yaptığını siz ABD'deki bir arkadaşınıza da yapabilirsiniz, durum bu kadar basittir.

Antik insanlar hem astral teknoloji de hem de fiziksel teknolojide en üst seviyede olduğu için onlar bu durumu telefon görüşmesi kadar normal karşılıyordu.
iPhone 6'yı 1900'lerdeki insanlara tanıtmaya kalkarsanız alacağınız tepkiyi, 21.yüzyılda astral teknolojiyi tanıtmaya çalışırken alıyorsunuz.

Bunu insanların her konuda kör, bilgisiz ve güçsüz kalmasını isteyen düşman sağladı.
Bilmediğiniz bir şeyle savaşamazsınız.

Günümüzdeki sistemde, önceki yazımda ve bu yazımda da bahsedeceğim seviyedeki bilgilere neredeyse "gerçek dışı" gözüyle bakılıyor.
Hem de çoğu meta-fiziksel konu bilimsel olarak kanıtlandığı halde. Örneğin,  "Kuantum Teorisi Bilincin Ölümden Sonra Başka Bir Evrene Geçişini Kanıtlıyor" Quantum theory proves that consciousness moves to another universe after death

Ya da pek de meta-fiziksel olmayan bir konu, "Bilim Adamları İnsan DNA'sında Dünyadışı Varlık (E.T.) Geni Buldu" Scientists Find ET Genes in Human DNA (linkteki site dışında bu konuyla ilgili haber sitelerine de bakabilirsiniz, resmi gazetelerde yayınlandı bu buluş) Kısaca, önceki başlıkta bahsedilen, Satan'ın insanları genetik mühendislik yöntemleriyle homo erectus'tan homo sapiens'e geçirme olayının bilimsel olarak açıklanışı. Sadece isim kullanmıyorlar.

İnsan Genom Projesi (Human Genom Project) bilim adamı Profesör Chang'a göre üstün bir dünyadışı yaşam formu (E.T. life form) diğer gezegenlerde yeni yaşam türleri oluşturmayı planlıyormuş, ve dünya bunlardan yalnızca biri. Tam olarak amaçlarını bilmediğini söyleyen Chang, bunun belki bir bilimsel deney ya da gezegenleri kolonileştirme yöntemi olduğunu düşündüklerini söylüyor. Daha sonra, bulgulara dayanarak, bu E.T. programcıların büyük bir genetik kod üstünde çalıştıklarını ve bu kodu bulana kadar birçok kez deneme-yanılma yöntemini kullandıklarını söylüyor.

Profesör Chang'ın araştırma takımındaki bilim adamlarına göre E.T. gen programcıları gelecek için idealistik planlarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Dünya için hazırladıkları büyük kod yerine basit olanı kullanıyorlar.

Bu buluş, EA/Enki/Satan'ın Sümer tabletlerinde de bahsedilen genetik çalışmasının bilimsel olarak kanıtlanmış halidir. Özellikle Tanrıların geni ve insanların genini uyuşturmak için tekrar tekrar düzenlemeler yapması ve insanları ölümsüz yapabilecek Tanrısal genlerin (alıntıdaki "büyük kod") insanlara vermesine diğer Nordiklerin karşı çıkması üzerine verememesi ve böylece insanlara basit kodun verilmesi gibi.

İnsanların homo erectus formundayken dünyadışı üstün varlıklar (Antik çağlardaki pagan Tanrıları) tarafından genetik mühendislik yöntemleriyle homo sapiens haline getirilmesinden birçok bilim adamı ve ökültist de bahsetmiştir. Bu ökültistlerden birisi, Vision of the Round House kitabında Edward Kelley'dir. Kendisi John Dee'nin (Kraliçe Elizabeth'in ajanı ve önemli ökültist figürlerden biri) partneridir. İkisinin de birlikte "melekler"le (düşman Nordikler ve griler) ile çalıştıkları bilinmekle birlikte "meleklerin" ve aynı zamanda Tanrıların (Demonların) da kullandığı bir dil olan Enochian'ı direk düşman varlıklardan öğrendikleri kaynaklarda geçmektedir. "Enochian Keys/Enochian Anahtarları" diye geçen ve yine direk meleklerden olan yazılar, tamamen Yahweh-Yehova'ya (İslam'da Allah ismiyle bilinir) övgülerle doludur. Bu Enochian Anahtarlar, Satanic Bible/Satanik İncil'de de yer alır, hem de değiştirilmemiş biçimde, yahudi "tanrısı" yahweh'ye tapan şekliyle. Satanic Bible'ın yazarı, Church of Satan'ın kurucusu olan Anton LaVey'dir. Kendisi elitlerin maşası -Kubrick'in Eyes Wide Shut filmindeki LaVey referansı bundan kaynaklıdır- ve Skull & Bones üyesi John Kerry'nin de yakın arkadaşıydı. Aynı zamanda ilk Ateist Satanizmi kurabilmiş bir Yahudidir. Çok zıt geliyor değil mi, hem yahudi hem ateist hem de Satanist? Yahudiliğin Satanizm/Paganizm ile çatıştığı önceki yazılarda detaylandırılmıştır. Yahudi olmayan anlamına gelen "Gentile"/Centil kelimesi bile Pagan demektir.
LaVeyan Satanistler belirli varlıkların olduğuna ateistler gibi inanmazlar, ama bunları sembolik olarak kabul ederler. Yine de bilinçsizce büyüyle uğraşır, ritüeller yaparlar. Kendilerini Satanist diye adlandırıp Talmud stili Enochian Anahtarlarını da kabul ederler.
Enochian Anahtarların düzeltilmiş hali için  Satanic Enochian Keys

Enochian dili, Şeytan'ın bir inisiyeye bizzat belirttiğine göre fazlasıyla güçlüdür.

Bu dili "meleklerden" öğrenen John Dee'nin Kraliçe Elizabeth'e casusluk yaparken kullandığı imzası şudur:



007.
Evet, James Bond muhabbeti de yapmış insanlar bu konuda: The first James Bond? John Dee Was The Original 007"

Benim asıl açıklamak istediğim şu crop-circle:





Sparsholt, Hampshire, İngiltere. 21 Ağustos, 2002.

Grinin tuttuğu diske, Kazakistan'da bulunan antik bir mağara çiziminde de rastlıyoruz, hem de tanıdık figürlerle beraber. Uçan cisimler/daireler, astronotlar, bahsedilen türde disk ve damalı zemin.




Yeri gelmişken, antik bir tapınak kalıntısı (Mısır'daki Seti I Tapınağı), uçan teknolojik araçlar.




İlk bahsettiğim diske gelecek olursak, bu mesaj 8 bit binary kodu olarak bilinen ASCII ile, bilgisayarların diskleri, CD'leri okumasına benzer bir şekilde çözümleniyor. (Merak edenler detaylara cache'den ulaşabilir http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:PHYESViBxTQJ:humansarefree.com/2011/02/two-most-important-alien-messages.html+&cd=1&hl=en&ct=clnk )

Sonuç:
"Beware the bearers of false gifts and their broken promises.
Much pain, but still time. Believe there is good out there.
We oppose deception. Conduit closing. 0x07"

Çevirisi: "Sahte hediyeler getirenlerden ve onların tutulmamış sözlerinden sakının,
Çok fazla acı var, ama yine de zaman var. Dışarıda iyi olduğuna inanın. Biz aldatmaya karşıyız. Kapanış. 0x07"

007? Başka rakam mı kalmadı?

John Dee, "melek" diye bilinen grilerle çalışmış, ve 007 imzasını kullanmıştır.
Verilen mesaja bakarsanız, kimin aslında aldatıcı taraf olduğunu göreceksiniz.

(Griler konusunda, Aleister Crowley'in çizimlerine bakabilirsiniz. )

Bunun gibi değişik şekillerdeki crop-circle/ekin çemberlerinin %90'ı insan yapımıdır. Ama nadir de olsa olmayanları da vardır, ve bunların etrafında grileri gördüğünü söyleyen yarısı fake bile olsa yüzlerce tanık bulunur. Nazca Lines diye bilinen ve tarihleri M.Ö 500'e kadar uzanan çizimler de insan yapımı değildir.

Zaten dünya dışı varlıkların, astral yeteneklerin varolması konusunun, en azından devletler ve istihbarat servisleri açısından anlaşılmasının üzerinden neredeyse 60 yıl geçmiştir. Kullandıkları teknolojilerin yarısından fazlası "ithaldir."

"Bilimsel alanlardaki rekor ilerlememiz için tüm övgüleri biz alamayız, bize yardım edildi. Diğer dünyalardaki halklar tarafından." -Hermann Oberth, ilk roketin yapımcısı.

ABD ordusundan Bob Dean'ın yayınladığı "The Assessment" adlı NATO raporuna göre, dünya birkaç bin yıldır E.T.'ler ile iletişim halinde. Antik kalıntıları da iyi açıklıyor bu.
Daha da önemlisi, "İnsan ırkı melez bir ırk, biz Evren'de yalnız değiliz, ve asla da yalnız olmadık." Buradaki "melez ırk" göndermesi ve "asla yalnız olmadık" vurgusu Satan'ın ve Tanrıların insanları homo sapiens haline getirirken kendi genlerini eklemelerini ve insanlarla birlikte yaşarken onlardan çocuklarının olmasını açıklıyor.
"İnsanlar birkaç bin yıldır birçok yüksek teknolojili, fazlasıyla gelişmiş dünyadışı medeniyetlerle ilişki içindedir."

Düşman E.T.lerle karşılaşan insanlar arasında Apollo programındaki astronotlar da sayılabilir (Neil Armstrong ve Buzz Aldrin de dahil olmak üzere)

1969'dan sonraki çalışmaların ardından Aralık 1972'de son Amerikan aracı Ay'a gitti. Daha sonra 1995'e kadar Ay'a başka bir araç gönderilmedi. 95'de gönderilen de ABD ordusuna ait Clementine aracıydı, NASA ile bir alakası yoktu. İlginç bir şekilde Sovyetler de Luna 24 aracıyla Ağustos 1976'da aya indikten sonra bir daha benzer bir çalışma yapmadılar. Daha da ilginci, ay için "ay merkezi/moon base" planları yapan zamanın süpergüçleri ABD ve Sovyetler aynı anda bu plandan vazgeçmiş ve dünya etrafında dönen "Skylab" projesine odaklanmışlardır.

Yıllar boyunca Ay,  *halk tarafından* havasız, ölü, sadece toz topraktan oluşan bir doğal uydu olarak bilinmiştir. Ama böyle olmadığını NASA dahil birçok örgüt önceden bilmekteydi.
1978'de William H. Corliss "The Moon and the Planets" adlı eserinde Ay'daki yapay ışıklandırmadan bahsetmektedir. Yine 1968'de NASA'nın kendisinin yayınladığı belgeye göre "Chronological Catalog of Reported Lunar Events" (NASA Technical Report R-277.J) 1540-1967 yılları arasındaki Ay raporlarının %70'i Ay ışıklarını içermektedir (lunar luminous phenomena) 579 elenmiş bilgi arasından bu sonuç çıkmıştır.

Ay'da su bulunduğu 1998'de, zayıf bir atmosferin bulunması ise 1997'de halka açıklandı.
Halbuki Ay'a 1969'da ilk iniş yapıldığında bayrağın dalgalanması atmosferin neden olduğu bir durumdur.
Ay'da hava,su, ve yaşam olduğundan 1903 yılında Harvard profesörü WH Pickering (The Moon), 1957 yılında M.K. Jessup (The Expanding Case for the UFO), 1959 yılında V.A. Firsoff Strange World of the Moon adlı kitabında bahsetti.

Maurice Chatelian (NASA mühendisi, İletişim Başkanı) "Our Ancestors Came from Outer Space" (Atalarımız Uzaydan Geldi) kitabında,

"When Apollo 11 made the first landing on the Sea of Tranquility, and, only moments before Armstrong stepped down the ladder to set foot on the moon, two UFOs hovered overhead."

Apollo 11 Ay'a indiği anda Armstrong daha merdivenden inmeden önce iki UFO geldiğinden sözediyor.

"Tüm Apollo ve Gemini uçuşları E.T. orijinli uzay araçları tarafından takip edildi."

Bu konuyla ilgili NASA kayıtları:

"NASA: What's there? Mission Control calling Apollo 11...

Apollo: These "Babies" are huge, Sir! Enormous! OH MY GOD! You wouldn't believe it! I'm telling you there are other spacecraft out there, lined up on the far side of the crater edge! They're on the Moon watching us!"

Çeviri: Apollo astronotları krater kenarında başka uzay araçları gördüklerini ve onları izlediklerini NASA'ya bildiriyor.

Milton Cooper (ABD Deniz Kuvvetleri İstihbaratı) :
"Luna, Ay'ın öbür tarafındaki  uzay üssünün adı. Apollo astronotları tarafından görüldü ve filme alındı. Üsde büyük makinelerle yapılan madencilik operasyonları ve uzay araçları tespit edildi."

Chatelain'in kitabından, "Mercury 8'deki Walter Schirra uzay kapsüllerinin yanından geçen uçan daireler için 'Santa Claus' ismini kullanan ilk astronotlardan biriydi. Fakat onun anonsu halk tarafından fark edilmedi"

Apollo 8'deki James Lovell de benzeri birşey yaptı 'PLEASE BE INFORMED THAT THERE IS A SANTA CLAUS.' (Burada bir 'Santa Claus' var) (1968)


NASA sempozyumu sırasında Neil Armstrong:

"...biz her zaman böyle bir olasılık olduğunu biliyorduk. Uyarılmıştık, ve bundan sonra bir daha uzay istasyonu veya ay şehri söz konusu olmadı.
Detaylara inemem, ama şunu söyleyebilirim ki gemileri bizimkinden hem teknolojik hem de boyutsal açıdan üstün. Hayır, uzay istasyonu söz konusu olamaz"

NASA'nın daha çok var astronotlarla böyle kayıtları, ama çoğu yukarıdaki 'Santa Claus' tarzında şifreli konuşmalar şeklinde.

Ay konusundaki cover-up operasyonuyla CIA'in ilgilendiğini de söylüyor Armstrong. Ay'ın uydu fotoğraflarının çoğu orijinal halleri değil. George Leonard "Somebody Else is On The Moon" kitabında gizlenmiş detayları olan Ay fotoğraflarını gösteriyor.

Bazı insan tipi canlıların Ay'da kendi üslerinde madencilik işleriyle uğraştığını bir Remote Viewing seansında gören CIA eğitmeni Ingo Swann "Penatration-- A Question of E.T. and Human Telepathy" (E.T. ve İnsan Telepatisi) adlı kitabında çoğu konuyu açıklıyor.


1978 yılında ABD, Sovyetlerin parapsikolojik (telekinezi dahil) alandaki ilerlemesinden rahatsızlık duyuyor ve kendi projelerini başlatıyor.
Bunlardan birisi Stargate Projesi kapsamındaki CIA'in Remote Viewing programı. Resmi kaynaklarda fazla başarı elde edilmediği iddia edilse de, bu alanların direktörü ve eğitmeni olan Swann böyle olmadığını kanıtlıyor.

1973 yılında SRI (Stanford Research Inst.)'da yapılan bir seans sırasında Ingo Swann, Jupiter'in halkalarından ve fiziksel özelliklerinden bahsediyor.
Ingo Swann'ın resmi websitesinden belgelere ve kayıtlara ulaşabilirsiniz http://www.biomindsuperpowers.com/Pages/1973JupiterRVProbe.html

Swann'ın 1973'de Remote Viewing sırasında görüp anlattığı özellikler 1979 yılında Jupiter'de kesin olarak keşfediliyor

Remote Viewing'den kast edilen, Swann'ın elindeki koordinatlara odaklanarak bir çeşit astral gezinti yapması diyebiliriz. Tek fark bunu bedeninden ayrılmadan aklıyla yapıyor.

Swann aynı yöntemle Mars'da su olduğunu da saptamıştı.

ABD meta-fizik istihbaratında "8-martini-results" kod adı çok gizli sonuçlara verilen addır. CIA Direktör Yardımcısı Norm 28 Kasım 1995'de Remote Viewing Programıyla ilgili "Eğer 8-martini sonuçları hakkında cevap istiyorsanız, o konuda konuşmayacağım." ifadesini kullanmıştır.

Ingo Swann'ın 8-martini-sonucu durumu da 1975/76 yılları arasında ABD ordusu için bir RV seansı sırasında koordinatlardan Sovyet bölgesine bakarken karşılaştığı manzaradır.

"So I whispered over Hal’s ear and said,
"Hal, I don’t know what to do. I think that this submarine has shot down a UFO or the UFO fired on her. What shall I do?" - Ingo Swann'ın bir kitabından alıntı. Resmi websitesinde bulunabilir.
Ne yapacağını bilmediğini, bir UFO'nun denizaltını vurduğunu ya da tam tersi bir durumun söz konusu olduğunu söylüyor. (Hal Puthoff Stargate Projesi'nde çalışan fizikçi ve parapsikolojici bir bilim adamı)

Ingo Swann daha sonra gördüğü UFO'yu çiziyor ve asker ona ne olduğunu sorunca o da ne olduğu gayet açık cevabını veriyor. Asker daha sonra kağıdı alıp gidiyor.

Ingo Swann'ın Ay'da Nordikleri görmesi ise Bay Axelrod ile karşılaşmasından sonra oluyor. Axelrod'un kim olduğu bilinmiyor, ama buluşmalarını CIA ayarlıyor.

Axelrod, Swann'ı, yerinin belli olmaması için, gözü bağlı şekilde bir yeraltı merkezine götürüyor. Burada Swann'a Ay'ın karanlık tarafının koordinatları veriliyor.

Swann'ın kitabından:

"Well, I am in a place which is sort of down, like in a crater I suppose, There is this strange green haze, like a light of some kind. Beyond that, all around is dark though. I am wondering where the light is coming from..."  Krater gibi bir yerde olduğundan ve yeşil bir ışıktan söz ediyor.

"I see, or at least think I see, well ... some actual lights. They are giving off a green light... I see two rows of them..., yes, sort of like lights at football arenas, high up, banks of them. ...Up on towers of some kind..."

Kule gibi yerlerde, tıpkı futbol arenalarındaki gibi ışıklar olduğunu söylüyor.

"..hey, there are some of those tractor-tread marks everywhere. " Yerde traktör tarzı izler olduğunu belirtiyor.

"Well, if I compare it to something I am familiar with in New York, about as high as the Secretariat building at the United Nations - which has thirty-nine floors in it."

Bir yapı görüyor, ve 39 katlı BM binası kadar büyük olduğunu söylüyor.

"I found towers, machinery, lights of different colors, strange -looking "buildings. I found long tube-like things, machinery-tractor-like things going up and down hills, straight roads extending some miles, obelisks which had no apparent function. Holes being dug into crater walls and floors obviously having to do with some kind of mining or earth-moving operations. There were "nets" over craters, "houses" in which someone obviously lived."


Kuleler, makineler, değişik renklerde ışıklar, garip görünümlü yapılar, tepelerden giden traktör tipi makinalar, yollar, ve madencilik yapılan delikler, mağara tipi ve içinde yaşam olan yapılar gördüğünü söylüyor.

"I saw some kind of people busy at work on something I could not figure out. The place was dark. The "air" was filled with a fine dust, and there was some kind of illumination - like a dark lime-green fog or mist."

"The thing about them was that they either were human or looked exactly like us - but they were all males"

Daha sonra Swann birkaç insan-tipi canlının birşey üstünde çalıştığını görüyor. Etrafındaki havanın tozla dolu olduğunu söylüyor.
Gördüğü canlıların ya insan olduğunu ya da tıpatıp bize benzediğini ama hepsinin erkek olduğunu belirtiyor.

"...some of those guys started talking excitedly and gesticulating. Two of them pointed in my "direction." Immediately I felt like "running away" and hiding, which I guess I psychically did, since I "lost" sight of this particular imaging." Gördüğü canlılar Swann'ı fark ediyor, ve onu işaret ediyorlar. Swann panik oluyor ve görüntüyü kaybediyor.

Swann, Axel'e soruyor beni nasıl fark ettiler onların da mı "psişik" görüşleri var diye. Axel hiç şaşırmıyor bile. "At any rate, we don't want to put you to any more risk" diyor daha sonradan-- "Seni daha fazla riske atmak istemiyoruz."

Kitabın ilerleyen bölümlerinde Swann, birkaç E.T. olayıyla daha karşılaşmasını ve Ay hakkındaki aldatmacaları konu alıyor.

Ama özellikle 3.bölümde açıkladığı konular şunlar:

Space-sider (uzay tarafı) dediği E.T.'ler telepati gibi astral yetenekler konusunda insanlardan çok daha üstünler.

Bazı space-sider'lar insanların bu konuda gelişmelerini istemiyor. Bununla ilgili Swann'ın Earth-sider (dünya tarafı) diye tanımladığı elit tayfayla anlaşmaları var.

E.T. ve uzayla ilgili gelişmeler, spiritüel konulardakilerle birlikte bu yüzden üstünü kapatma operasyonlarına kurban gidiyor ve insanlar bilgilenemiyor, dahası özellikle önemsiz ve sahte gösteriliyor. Bu durum sahte kanıtlarla da destekleniyor.

Sonuç yine aynı: İnsanların bilgilenmesi istenmiyor.

Ay üssüyle ilgili sonradan bir "müşteri" çıkıyor, Remote Viewing takımına.
Belgesini Ingo Swann'ın yakın dostu ve yine CIA RV eğitmeni olan Lynn Buchanan'ın hazırladığı "Moon Base Alpha" Remote Viewing belgelerini kullanarak Ay üssünün en uygun hangi materyallerden oluşacağını vb. detaylı şekilde belirtiyor.  Buyrun resmi belge: http://www.crviewer.com/documents/250208.pdf
Belgede "müşterinin" ismi bile gizlenmiştir. Belgedeki resim bir Remote Viewer'ın çiziminin renklendirilmiş halidir. Resim daha sonra Lynn Buchanan'ın kendi resmi internet sitesinde de yayınlanmıştır.





 Stargate Projesi kapsamında yapılan diğer Remote Viewing seansları sırasında Dünya'da  ve Titan'da bulunan E.T. canlılara da rastlanmıştır.

E.T. üsleri, 20 Kasım 1986, CIA onaylı belgesi.