Konuların anlaşılması için yazıların kronolojik sıraya göre okunması önerilir.

13 Eylül 2015 Pazar

Spiritüalizm, Yahudilik ve Satanizm (Gerçeğin Manipüle Edilmesi, Yahudiler ve İnsanlığın Kökeni)



Antik Sümer mitlerinde insanlığın yaratıcı atası Enki'ye Sümer'in Kalde bölgesinde "Shaitan/Şeytan" da denmiştir. Satan/Satana/Şatana ismi ise dünyanın en eski dili olan Sanskritçe'de "Sonsuz/Ebedi Gerçek" anlamına gelmektedir.

Demon ise "bilgisi olan" anlamına gelir. Demonlar kadim Pagan Tanrılarımızdır.

Sanskritçe "güç" anlamına gelen "Jat" kavramından türemiş olan ve Arapça'da 'cin' olarak geçen kelime Arapça 'görünmeyen' demektir, bu kelime İslamiyetten önce etraftaki görünmeyen ruhlar için bile teknik olarak kullanılabiliyordu. Tabii bu "görünmeyen" varlıklar aslında "görünmez" değildir, onların görünmezlikleri X ışınınkinden farksızdır. Tanrılar, savaştan sonra insanlarla iletişim için Astral projeksiyon denen bir yöntemi kullanmaya başlamışlardır, ayrıca kendi fiziksel bedenleri de bulunmaktadır.

Üçüncü gözünü ve görme çakralarını açan insanlar Tanrıları da (astral projeksiyon sırasında), ruhları da, görünmez ışınları da görebilir. Örneğin üçüncü gözü açık bir bilim adamı Nikola Tesla alternatif akım fikrini ona Güneş'in etrafındaki dönen ışınların (normal gözle görünmeyen ışınlar) verdiğini söylemiştir.

"Bilim, fiziksel olmayan fenomenleri incelemeye başladığı gün, on yıl içinde geçmiş yüzyıllardan daha fazla ilerleme kaydedilecektir."  - Nikola Tesla

Düşman tarafından dayatılan sisteme göre özellikle ruhsal/astral konular çok "ulvi" konulardır, normal insanlar anlayamazlar. Halbuki bu normal insanları spiritüel konulardan uzak tutmak için uydurulmuş başka bir yalandır. "Ruh" nötrinolardan (atom altı parçacıklar) oluşur, Rutherfer'in Nötrino-Ruh Teorisi bunu güzel açıklar. Nötrinolar aşırı hızlı titreşen parçacıklardır. (Detaylı bilgi için: Ruhun Fiziği- Physics of the Soul )

Astral ortam da aslında apayrı bir dünya değildir, orada parçacıklar daha hızlı titreştiği için örneğin düşündüğünüz her şey bir anda olur. Düşündüğünüz anda bir şeyi yaratırsınız, bu bir olay bile olabilir. Astral ve içinde yaşadığımız evren birbirine bağlıdır, bir şeye çok fazla enerji verirseniz--çok düşünürseniz önce astralda yaratırsınız ve daha fazla enerji verdikçe aradaki bariyerin direncini kırar ve olayı yaşadığımız ortamda meydana getirirsiniz. Bu fiziktir (meta-fizik), olağanüstü bir oluşum değildir.
Yahudiler bu oluşumları çok iyi bilirler, hatta Kabala (diğer dini kitaplardan daha bariz bir şekilde) tamamen bunun üzerine kuruludur. Haham Ariel Bar Tzadok  Kabbalistic Power Prayer yazısında bundan bahseder.

Hahamın yazısında "prayer" dediği kavram "dua" demektir, ama aslında bahsedilen kelimelerle gerçeği manipüle etmektir. Duayı "psişik/astral silah" olarak adlandırmıştır yahudi haham. Bu eylemin hiper-boyutsal güçlerinden bahsetmiştir. İnsanların akıllarını manipüle ederek onların hareketlerini ve insan ilişkilerini kontrol edebileceğinden söz etmiş, ilerleyen bölümlerde prayer'ın rasyonel bir zihniyetle değil "süper rasyonel" (beynin hem sağ hem sol tarafını etkili bir şekilde kullanılarak, duygu ve düşüncelerin bir olma durumu) daha etkili olduğunu belirtmiştir. Bu durum sadece "prayer" için geçerli değil, büyü gibi tüm astral-ökült çalışmaların da ana hususudur. Zaten "büyü" de insanın aklını ve aurasını-(biyoelektriğin dışarı yansıması) kullanarak enerji transfer etmesinden başka birşey değildir.

"İnsan aklında bir düşünce oluşturur, insanın istekli olması bu düşünceyi üst boyutlarda yaratır, insan buna enerji yolladıkça en sonunda kendi yarattığı düşünce gerçekliğe ağır basar ve kendi düşüncesi gerçekleşir."

Hahama göre, "Her Yahudinin yeri,zamanı ve düşman goyimin (Yahudi olmayanların) bilincini kontrol etme gücüne sahip olması" gerekmektedir.

"Yahudi ırkının hayatta kalmalarının sırrı budur. Düşmanlarımız asla bu güce karşı duramayacaklardır."


Düşman, insanların güçlenmesini istemiyor, hiç istemedi. Savaşın başlamasına sebep olan da buydu.


En başa dönülürse,
Satan/Şeytan/EA/Enki (Türklerde Tengri olarak bilinirdi, Nordiklerde Odin, Mısır'da Ptah) ve diğer Demonlar dünya dışı (E.T.) canlılardır, ve kendileriyle iletişimde olan çoğu kişiye bildirdikleri gibi Orion tarafında bir gezegendedirler, Giza piramitlerinin Orion'un altında olmasının sebebi de budur.



Çoğu SS'in (Spiritüel Satanist) de gördüğü gibi, insanların 'Nordik' ırkı diye adlandırdıkları ırktandırlar. Örneğin Satan için linkteki sayfaya bakabilirsiniz.

Tanrılar kendileri her konuda geliştikleri için diğer gezegenleri de mükemmelleştirmek istemişlerdir. Satan'ın bir SS'e söylediği gibi "Hayatın anlamı kendini ve evreni iyileştirmektir."

Satan/EA/Enki Orion İmparatorluğu'nun başındadır, onunla birlikte en başta, Enlil/Beelzebub
Azazel/ Utu
Astaroth / Inanna vardır.

Ordudaki diğer 72 Demon ve Demoness hakkındaki bilgilere buradan ulaşabilirsiniz, çoğu bilgi direk Tanrılar'dan alıntıdır: The Pantheon of Hell

Tanrılar, insanlardan onları unutmamalarını istemişlerdir.

İnsanları homo erectus formundayken bulan Satan'dır, dünyadaki ilk şehir olan Eridu ("Evden uzak ev" anlamına gelir) kuran da kendisidir.
Kendi genleri ve homo erectus'un genlerini karıştırarak yeni bir tür oluşturur, bu türün dişisinden Adapu adında bir çocuğu olur. Adapu İncilde Adam, Kuranda Adem diye geçer- söz konusu düşman diktelerindeki yaratma olayı dezenformasyondur. Satan'ın homo erectus'u homo sapiens'e geçirme işlemi Edin/Eden adındaki şehirde meydana gelmiştir, dini kaynaklarda geçen "Edin bahçesi" aslında burasıdır, Arapça'da da "cennet" genel olarak her türlü "bahçe" için kullanılan bir kelimedir, özel isim değildir. The Tree of Knowledge, the Apple and the Serpent 

Bu yüzden yahudi olmayanlar Talmud'da "Şeytan'ın soyu" olarak geçer, Centillerin (Gentile/Goyim: Talmud ve Torah'ta yahudi olmayanlar için kullanılır) Satan'ın soyundan geldiğini yahudiler bilir.

Satan, insanların da Tanrılar gibi ölümsüz olmalarını istemiştir, ancak bazı düşman varlıklar bunu istememiş, insanların köle olarak kullanılmasını savunmuşlardır. Bunun üzerine çıkan çatışma sonucu bir gezegen yok edilmiş ve "tufan" olayına sebep olmuştur, ama Tanrılar insanları kurtarmışlardır. Buradaki tufan olayını gerçekleştiren Satan'ın ırkından olan ama onunla görüş ayrılığına düşen Nordiklerdir.

Daha sonra Tanrılar insanları tapınaklarda eğitmeye (hem spiritüel hem de teknolojik açıdan) başlamışlardır. Tanrılar insanlardan tapınma gibi alçaltıcı şeyler asla istememişlerdir. Tam tersine insanlarla birlikte yaşamışlardır, o dönemlerde insan ve Tanrıların ilişkilerinden "demi-god" (yarı insan yarı Tanrı) kavramı ortaya çıkmıştır. Altın Çağ gibi zamanlarda insanlar o zamanki en mükemmel durumlarındalardı. 
Ancak daha sonra Azazel/Utu'nun bir SS'e dediğine göre yaklaşık 10 000 yıl önce düşman saldırısı olmuştur. Düşman, özellikle kütüphaneleri, tapınakları ve bilginleri, güçlü Pagan rahipleri (druidler vb) hedef almıştır, bunun sebebi bilgilerin tamamen yok edilmesi ve tarihin de gerçekliğin de yeniden yazılmasıdır. (The "War in Heaven") Her türlü Astral yeteneğin ve gücün zayıflatılması için insanların yaşam enerjisi/biyoelektrik kaynağı Kundalini kök çakrasına mühürlenmiştir, o zaman insanlar ruhsal ve astral açıdan körelmişlerdir. Kundalini, düzenli meditasyonlarla yükseltilebilir, bunun için çakraların açık ve temiz, işlevsel olması gerekir.

Peki düşman kimdir? Satan ve ordusu, reptilian denen bir ırkla savaş halindedir, bu savaş hem astral hem de fiziksel boyuttadır. 2000'li yılların başında Satan'ın bir inisiyeye bildirdiğine göre onun ordusu savaşı kazanmıştır. Ancak dünyanın geri kazanılması gerekmektedir.
Reptilianlar kendi gezegenlerini yok etmişler ve daha sonra grileri köleleştirmişlerdir. Griler çiplidir, hiçbir farklılıkları, kişilikleri yoktur, bir çeşit Yapay Zeka türü denilebilir. Sadece reptilianlara hizmet ederler, hatta biz SS'lere saldıranlar genelde grilerdir. Aleister Crowley'nin çizimlerinde grilere sıklıkla rastlanır, kendisi düşmana direk hizmet vermiştir. 

Genel yanılgının aksine, her ökültist 'Satanist' değildir, hatta çoğunlukla tam tersidir. Zira bu ökültistlerin çoğu yahudilerin ve düşman varlıkların hizmetkarı (Crowley gibi) olmakla birlikte Tanrıları zorla çağırma, hakaret hatta saldırı içeren eylemlerde bulunma gibi davranışlara cürret edecek kadar onur ve şeref yoksunudurlar. Crowley'nin Golden Dawn örgütünün bir ritüelinde çemberin etrafına angel/melek (gri ve düşman nordikleri) toplayıp sonra yehova'ya (reptilian düşünce formu) insan kurban etme, enerji verme gibi ritüelleri vardır. Golden Dawn "meleklerle" çalıştığını zaten söyler ve John Todd / Christopher Collins (tamamı Yahudi ailelerden oluşan 13'ler Meclisi üyesi) gibi "içerden" olan kimseler de Golden Dawn'ın yahudi Rothschildlerin özel konsülü olduğunu belirtmiştir.

İnsan kurbanı ve benzeri ritüeller yehova (reptilian düşünce formu) için yapılır, enerjiyle onu beslerler. Tanrıların bir SS'e söylediğine göre Vatikan'ın grilerle anlaşması vardır: insan ruhlarına karşılık zenginlik ve güç. Hristiyan/müslüman insanlar ve reptilianlar arasında dinlerden dolayı güçlü bir bağ olduğu için dindarlar öldükleri zaman ruhları düşünce formu tarafından soğrulur ve kaynak olarak kullanılır.

Buraya kadar okuduysanız anlamışsınızdır düşman Nordiklerin reptilian ve grilerle birlikte çalıştıklarını. New Age/ Yeni Çağ dininden de düşman Nordikler sorumludur, bunların bazıları Pleiadians diye de bilinirler, insanları yanlış yönlendirmek için Tanrıların isimlerini kullananları da vardır. Spiritüel öğretileri zararlı hale getirip dikte ederler. Tüm öğretilerini "sevgi" öğesiyle harmanlayarak pazarlarlar, "düşmanlarınızı sevin" (aynısı Hristiyanlıkta da vardır) gibi düşüncelerle insan ırkını zayıflatmaya yönelik bir yol izlerler ve ek olarak yanlış çakra ve meditasyon bilgileri de verirler. "Tek dünya devleti" politikasını da "evrimin gerekliliği için" savunurlar. New Age (Yeni Çağ), Komünist Sinarşi ve Satanizm

Reptilianlar saldırdıkları zaman kendi genlerini kullanarak yahudi ırkını oluşturmuşlardır, yahudilerin diğer hiçbir ırkta bulunmayan Kohen genine sahip olmalarının sebebi de budur, bundan dolayı diğer insanların yakalanmadıkları hastalıklar da onlarda görülür. Dünyadaki bütün antik medeniyetlerin, kendi Atalarımızın ve Firavunların neden yahudi düşmanı olduklarını merak ettiniz mi? Satan/Ptah, Firavun Merneptah 'a yahudilerle savaşma görevini bizzat vermiştir, Asurlular ise Antik Naziler olarak anılırlar.

Nasyonal Sosyalistlerin de yahudi düşmanlığı burdan gelmekteydi, komunizimle savaşmalarının sebebi de buydu (Naziler Hristiyan değil, Paganlardı National Socialism, Satanism, 666 and the Black Sun & The Third Reich and Christianity )







Son birkaç senedir JoS grubu olarak, İsrail ve yahudilere karşı Satan ve Tanrılar'ın birebir astral desteği ile ritüeller ve çalışmalar düzenlemekteyiz, Tora/Tevrat/Eski ve Yeni Ahit Reversalları gibi.   


As Tanrısallık konusuna dönülürse, spiritüel açıdan mükemmel olma/Tanrılar gibi olma/Enki'nin baş yapıtı "magnum opus" antik çağ efsanelerinde, simyacıların hikayelerinde genelde alegorik olarak geçer, zira saldırıdan sonra bu tip bilgilerin gizli olarak pratiğinin yapılmasına karar verilmiştir.

İlk "gizli örgüt" kavramı da "dünyayı yönetmek için" değil, antik bilgileri korumak için oluşturulmuştur. Simyacıların "metali altın yapma" hayali bir alegoridir, altın burada Tanrısallığı simgeler, bundan birçok yazar da bahsetmiştir.


Siyon Protokolleri'nde (Rothschild dahil lider yahudilerin yeni dünya düzeniyle ilgili protokolleri),
bununla ilgili şöyle bir ifade yer almaktadır, "Bizim için Goyimin (Yahudi Olmayanların) aklından Tanrısallık ve ruh prensiplerinin çıkarılması ve onların yerine aritmetik hesaplamalar ve materyal ihtiyaçların konulması zorunludur." - Protokol No 4:3

Materyal ihtiyaçlar ya da hesaplamalar kötü değildir, yanlış anlaşılmasın. Burada vurgulanan spiritüel öğretilerin üstünün materyalizm ile kapatılmasıdır. Siz full materyalist bir perspektif ile dünyaya, evrene bakarsanız tüm gerçekleri göremezsiniz, bilim de Gerçeğin, Doğanın incelenmesidir. Dolayısıyla bilime de %100 verimli olamazsınız.

Sonradan düşmanın oluşturduğu dinler insanların üst boyutlara, As çalışmalara (ezoterizm gibi) erişimini engeller, Tanrısallığı alegoriler vasıtasıyla (örneğin ölümsüzlük ağacı-insan ruhu, yılan-kundalini, Tanrısallığa erişme sanatını temsil eden Babil kulesi gibi) kötü gösterir.

Kuranda bir bölümde Muhammed'in ve İbrahim'in aynı soydan olduğu geçer. Bu bir subliminaldir, zira yahudilerin hep lider olarak seçildiği mesajını taşır (Muhammad- the jewish prophet ) Kuran başka bir bölümünde bu kişilerin yahudi olmadığından söz eder, yahudiliği bir din gibi gösterir ve "onlar müslümanlardı" der. Yahudilik bir dinse, neden dünyadaki diğer insanlardan farklı genleri vardır? Gerçi Müslüman da özel bir isim değildir, Arapça "teslim olan" anlamına gelir, "cennet-bahçe, kuran-okunuş" gibi genel bir kavramdır.  

Kuran'da müslümanlara, incilde hristiyanlara siz diğerlerinden üstünsünüz mesajı verilir, ve iki tarafın da savaşması sağlanır. Böylece "böl-parçala-yönet" den de bir örnek görmüş oluruz. 
Kuran'da insanların topraktan yaratıldığından bahseder, Talmud'da ise insanları çamur pisliği anlamına gelen bir kelimeyi kullanarak aşağılarlar.
İncilde insanlara fakirlik, kölelik güzel gösterilir, Talmud'da bunun tam tersi yapılır, zenginliğin yahudilerde toplanılmasından bahseder, yahudi olmayanların yahudilerin kölesi olması gerektiğinden söz eder.
The Subliminal Message of the Judeo/Christian Bible: Jewish Supremacy over Gentiles (İncilin Sübliminal Mesajı :  Yahudilerin Centillere Üstünlüğü)
The Bible: A Jewish Conspiracy and Hoax on the Gentiles 

Hristiyanlıktaki "Komünyon" aslında bir kurban ritüelidir: The Christian Mass and How it Ties into Jewish Ritual Murder
Human Sacrifice in the Bible (İncilde İnsan Kurbanı) 

Tarihler, olaylar, peygamberler aslında pagan mitlerinden çalıntıdır, asıl amaç burada Pagan mitlerindeki alegorilerin asıl anlamlarını bozup, materyal anlamlar yüklemektir. Murderers, Thieves, and Liars: Christianity has Nothing of Its Own

Islamic symbols STOLEN from Ancient Paganism (İslamik semboller antik Paganizmden çalıntıdır)


Allah kelimesi Arapça "Al-İlah" tan gelir. Arapçadaki "Al-" eki İngilizcedeki "the" ekiyle aynı işlevdedir, "the god" ile eş değerdir. "Al-İlah" islamiyetten önce Arap toplumunda o bölgedeki bölgenin yöneticisi denilebilecek olan bir Tanrı'ya/Demon'a verilen addır. Bu bölge yöneticiliği Satanik "coven"larda da günümüzde vardır, grupların/covenların başında lider bir Demon/Tanrı bulunur.
Kaabe orijinalinde bir Suva tapınağıdır hatta dinlerden önce orada Pagan heykelleri bulunurdu. Etrafında beyaz giyinerek dönme de bir Suva geleneğidir. 

"İlahi kehanetler" aslında "kehanet" değil, düşmanın planlarıdır. Dini öğretiler yoluyla bu planların önce astral boyutta yaratılması içindir "kehanetler". 

Ek olarak, hem spiritüel hem teknolojik açıdan bu kadar gelişmiş bir düşman, büyük bir felaket sonucu dünyanın yok olacağını hesaplayamaz mı? Şu an biz bile dünyanın fazla ömrü olmadığını basit bilimsel hesaplarla anlayabiliriz. Zira Güneş bir yıldızdır ve yıldızların ömürleri vardır. Güneşten küçük olan yıldızlar ömürlerinin sonuna geldikleri zaman patlarlar ve "pulsar" adını alırlar, Güneş'ten büyük yıldızlar kara delik olurlar. Güneş'e ne olacağı bilinmiyor, ancak patlaması sonucu Dünya'nın tek parça kalma şansı yok denecek kadar azdır.

Düşmanın asıl hedefi insanları kendilerine bağlamak için tehdit etmek ve onların düşünce enerjilerini "kıyamet" senaryosuna dönüştürmektir.

Onların, tepedeki yahudiler de dahil olmak üzere, yapay bir "kıyamet" oluşturabileceğini biliyor musunuz? HAARP denen deprem silahından çok daha etkili nükleer deprem silahları, hologramlar, insanların kafasının içine ses göndermeler (audio spotlight teknolojisi gibi) liste uzayıp gidiyor. Planları hazır. Project Bluebeam de listeye dahil edilebilir. Zira bu proje kapsamında  Kaabe'ye melek hologramı gönderdiler , Ruslara da gökyüzünde İsa hologramı yaptılar... 



Audio spotlight teknolojisi kıyasla daha yeni bir teknoloji ve ABD askeriyesi düşmanlarına karşı kullandıklarını söylüyor. Bu teknolojiyle sadece hedef alınan kişinin duyabileceği şekilde ses dalgaları gönderiliyor.


BlueBeam Projesi'nin basamaklarından biri olarak, belirli frekanstaki dalga boylarını kullanarak insanlara sahte bir "tanrı ile telepati" illüzyonu yaşatmayı planlıyorlar. Burada devreye Audio Spotlight teknolojisi giriyor. Projenin basamaklarından birinde de, İsa'nın, Muhammed'in, Buddha'nın hologramları birleşecek ve insanlara dinlerindeki yanlışları göstererek "yeni çağ / new age dinini" oluşturacaklar.
Boşuna dini öğeler üzerinde deneme yapmadılar.